Şikayet konusu yapılan ödeme emri tebligatının TK.'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek, borçluya önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK.'nun 21/2 maddesine göre  çıkartıldığı ve bu tebligatın usule aykırı bir tebligat olduğu- Usule aykırı tebliğin hükmü ise 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53.maddesinde düzenlendiği; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-
Takibe konu alacağın konut finansmanından kaynaklanması halinde, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen davacı aleyhine %20 para cezasına hükmedilmesi gerekirken, para cezasının %10 olarak tayinin yasaya aykırı olacağı-
Borçlu tarafından 2. (tamamlayıcı) ihalenin feshi için de dava açılmış ve aynı taşınmazlara ilişkin olarak ilk ihalenin feshi talebiyle açılmış olan dosya ile bu dosya ile birleştirilmiş ve mahkemece icra müdürlüğünce resen feshedilen ilk ihalenin feshine, ikinci ihalenin feshi talebinin ise reddine karar verilmiş olup ilk ihalenin bedelin dosyaya ödenmemesi sebebiyle icra müdürlüğünce resen feshedilmesi neticesinde İİK. mad. 133 gereğince taşınmazların hemen artırmaya çıkarılması ve bu artırmanın gerçekleştirilmesine ilişkin yöntemin getirilmiş olması karşısında, bu iki artırmanın birbirleriyle ilişkileri ve hukuksal sonuçları üzerinde de durulması, sonuçta bu iki artırmanın amaçladığı ihalenin geçerlilik koşullarının irdelenmesi gerektiği- Bu iki artırma, birinde satış bedeli ödenmezse yapılabilen birbirine bağlı ve birbirinin sonucu olan, sonuçta da ihaleyi oluşturan unsurlar olup birinci ihale usulsüz yapılmışsa, ikinci ihale usulünce yapılmış olsun olmasın geçersiz olacağı, yani, ikinci ihale usulünce yapılsa dahi birinci ihalenin usulsüzlüğünün, doğal olarak ihalenin tümüyle geçersizliği sonucunu doğuracağı- İlk ihalede kavga çıktığı, ihalede kavga çıkmasının ihaleye katılımı azaltacağı belirtilerek ihalenin feshine karar verildiği görüldüğünden, ilk artırma usulsüz olup bu ihaleye sıkı sıkıya bağlı ikinci ihalenin usulünce yapılmış olması geçerli hale gelmesini sağlamayacağı- İlk ihalede kavga çıkması sebebiyle ilk ihale usulsüz gerçekleşmiş olduğundan iki artırmadan ilkinin geçersizliği ikincisinin yapılma olanağını da ortadan kaldırdığından yapılan ikinci ihalenin de geçersiz olduğu-
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin değişen ve süreklilik arz eden içtihatlarına göre de, yurt içinde adres gösterme koşulunun, ihalenin feshini isteyen üçüncü kişiler hakkında uygulanması gerektiği kabul edilmekte olup, takip dosyasında adresi mevcut olan alacaklı ve borçlu için anılan şartın aranmadığı-
Kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesinin gerekeceği-
Haczedilmezlik şikayetinin ihalenin feshi nedeni olmadığı-
Mahkemece, ihalenin feshi halinde hükmedilecek %10 oranındaki para cezasının, ihale bedeli yerine ihale konusu taşınmazın muhammen bedeli üzerinden hükmedilmesinin isabetsiz olacağı-