İİK 133. maddesi gereğince işlem yapılmış olmasının, aynı Kanunun 134. maddesine göre yargılama yapılmasını engellemeyeceği; alıcının İİK.nun 133. maddesi hükmüne göre sorumlu olmasının, farklı kuralları ve hukuki sonuçları içeren aynı kanunun 134. maddesine dayanılarak açılan fesih davasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği ve kesin hüküm oluşturmayacağından İİK.nun 133 ve 134. maddelerindeki fesihlerin, ayrı sebeplere bağlı olup farklı hukuki sonuçlar doğuracağı-
İİK.’nun 134/2 maddesindeki yedi günlük ve bir yıllık süreler, hak düşürücü süreler olup, icra mahkemesi tarafından re'sen nazara alınması gerekeceği-
Davacı tarafından ileri sürülen fesih sebeplerinin gerekçesiyle birlikte tek tek tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği; fesih nedenleri irdelenmeden ve gerekçelendirilmeden, eksik inceleme ile şikayetin reddine karar verilemeyeceği-
Satış memuru tarafından, taşınmaz, "birinci açık artırmada en yüksek pey sürenin, ihale bedelini yatırmaması" gerekçesiyle, yeniden açık artırmaya çıkarıldığı, birinci artırmada ihale bedelini yatırmayan şikayetçinin yapılacak olan ikinci artırmaya da "alacağa mahsuben ve teminatsız" girmek istediğini belirttiği, ancak bu talebinin icra müdürlüğünün kararı ile, "ihalenin feshine sebebiyet veren şikayetçinin ikinci kez çıkartılan ihaleye ancak teminat yatırdığında katılabileceği" gerekçesiyle teminatsız olarak ihaleye katılma talebinin reddine karar verildiği somut uyuşmazlıkta, ihaleye konu taşınmaza ilişkin olarak şikayetçinin tapudaki pay oranının ihale için öngörülen teminatın oldukça üzerinde olup, bu durumda şikayetçinin ihaleye katılması için teminat alınması gerekmediğinden, satış memurluğunca, şikayetçinin teminat yatırmaması nedeniyle ihaleye kabul edilmemesi açıkça ihaleye fesat karıştırılması niteliğinde olduğu-
İhale alıcısının açtığı ihalenin feshi davasının duruşma açılarak incelenmesine mahkemece karar verilmiş olmasına rağmen tayin edilen duruşma gününün borçlulara tebliğ edilmeksizin yargılamanın borçluların gıyaplarında sonuçlandırılmış olmasının yeni HMK.’nun 27., anayasanın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. Maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının ihlali niteliğinde olduğundan, taraf teşkili dava şartı olup davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerektiğinden duruşma gününün ve dava dilekçesinin borçlulara da tebliğ edilmeden, taraf teşkili sağlanmadan, varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanmadan savunma hakkını kısıtlar biçimde borçluların yokluğunda karar verilemeyeceği-
İhaleye vekilin katılabilmesi için vekaletname ibraz etme şartı olmayıp; şikayetçinin ihaleye katılabilmek için teminat yatırdığı göz önüne alındığında ihaleye kabulü gerekirken sırf vekaletname sunmadığı için ihaleye dahil edilmemesinin açık bir fesat olduğu-
İcra mahkemesi kararlarının kesin hüküm teşkil etmeyeceği ve bu nedenle icra mahkemesinde alınan kararlar hakkında yargılamanın iadesi yoluna gidilmeyeceği- İhalenin feshi isteminin reddine ilişkin kararlar ile istihkak davalarında verilen kararlara karşı yargılamanın iadesi yoluna başvurulabileceği-
Mahkemece tarafların yargılamaya katılmaması halinde veya şikayetçinin katılmayıp, davalının yargılamaya devam etmediğini bildirmesi üzerine şikayetin esası ile ilgili mevcut deliller değerlendirilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
Cebri icrada mülkiyetin ihale ile alıcısına intikal edeceği-