İpotek resmi senedinde geçen adres yetersiz yazılarak çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde ilanen tebligata esas alınamayacağı- Adresin meçhul olması halinde keyfiyetin, tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tespit edileceği, tebliğ çıkaran mercii, muhatabın adresini resmi veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine soracağı ve zabıta vasıtası ile tahkik ve tespit ettireceği- İlanen tebligatın başvurulacak son yol olduğu, adres araştırmasının geniş bir çerçeve içerisinde ele alınıp soruşturmanın çok yönlü yapılması (resmi ve hususi müessese ve dairelerden örneğin seçim kurullarından, vergi dairesinden araştırma yapılarak) ve bundan sonuç alınmaması halinde ilanen tebliğe gidilmesi gerektiği- Yalnızca Tapu Sicil Müdürlüğünden adres sorulmakla yetinildiğinden, borçlunun adresi zabıta marifetiyle tespit ettirilmeden ilanen tebligat yapılmasının isabetsiz olduğu- İİK. mad. 127 gereğince taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
11. HD. 15.04.2013 T. E: 2012/2236, K: 7252-
Borçlu şirketin tasfiye halinde olmasına karşın satış ilanının -tasfiye memuru yerine- doğrudan borçlu şirkete yapılmasının usulsüz olacağı, bu durumda borçluya satış ilanı usulsüz tebliğ edilmiş olacağından ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İhalenin feshini isteyen borçlu, her ne kadar ipotekli taşınmazı takipten önce devretmiş ise de; takip dosyasının borçlusu konumunda olması ve Konut Finansmanı Kredi Sözleşmesinin borçlusu davacı olup, takipte bizzat bu borçluya karşı yapılmış olmasından ötürü, satışın yapıldığı icra takip dosyasının tarafı olan şikayetçinin, İİK'nun 134/2. maddesi gereğince ihalenin feshini isteyebilecek ilgililerden olduğu-
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin, muhammen bedelin yüzde yüzünün üzerinde olduğu da gözönüne alındığında ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerektiği-
İhalenin feshi davalarında verilen görevsizlik ve yetkisizlik kararlarının kesin olduğu-
Tensip zaptının tebliğ belgesine ''Mernis Adresi'' yazılarak tebliğe çıkarıldığı ve dağıtıcı tarafından TK.'nun 21/2.maddesine göre 16/10/2012 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tebliğ işlemine dayanılarak yargılamaya devam edilerek karar verildiğinin görüldüğü, TK.'nun 10/2.. maddesi gözardı edilerek borçluya önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK.'nun 21/2. maddesine göre çıkartılan bu tebligatın usule aykırı bir tebligat olduğu, ayrıca Hukuk Genel Kurulu’nun 08/10/2008 tarih ve 2008/12-536 E.- 2008/574 K.sayılı kararında belirtildiği üzere, Tebligat Kanunu'nun 23/9.maddesi gereğince tebliğ memurunun adı ve soyadının tebliğ mazbatasında bulunması zorunlu olduğu halde bu zorunluluğa da uyulmadığının anlaşıldığı, o halde, mahkemece, şikayetçi usulüne uygun duruşmaya davet edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilerek tarafların delilleri toplanmak suretiyle şikayetin incelenmesi gerekeceği-
Haciz alacaklısı şikayetçiye yapılan ödemenin ve sonrasında alacaklıya ihale konusu malın tesliminin hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, alacaklının ihale bedelinin tamamını icra dosyasına yatırmasına gerek kalmadığından mahkemece bu nedenle şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
İcra müdürlüğünce satış kararı verildikten sonra, ipoteğin fekki davasına bakan mahkemece tedbiren satış durdurulmuş olup tedbir kararının mahkemesince kaldırılmasından sonra yeniden satış günü verilmesi gerekirken önceki satış tarihlerinde ihalenin yapılmasının ihaleye katılımı etkileyeceği-
Hat, plaka için verildiğinden, hattın haczi ile plakanın da haczedilmiş olacağı ve plaka satıldığında hattın da satışının gerçekleşmiş olacağı- Birlikte satılmasını zorunlu kılan ekonomik bütünlük olduğundan hat ve plakanın ayrı ayrı kıymet taktirleri yapılarak birbirlerinden bağımsız olarak satılmalarının düşünülemeyeceği-