Taşınmaz üzerinde mükellefiyet bulunsa dahi icra müdürlüğünce satıştan önce mükellefiyet listesi düzenlenmemiş olmasının, ihalenin feshini gerektirmeyeceği, çünkü mükellefiyet listesi düzenlenmesinin, ihalenin feshi sebebi olarak İİK.’da öngörülmemiş olduğu-
İcra müdürlüğünce yalnızca ihale bedelinin yatırılmaması nedeniyle İ.İ.K.nun 133. maddesine göre satışın düşürülmesine karar verilebileceği, icra müdürlüğünce ihale tamamlandıktan sonra aynı tarihli kararla ihaleye katılanın ve pey sürenin farklı kişiler olduğu gerekçesiyle İ.İ.K.nun 133. maddesi uyarınca satışın düşürülmesine karar verilemeyeceği- İhale tutanağı imzalanmış olmakla, ihale tamamlandığından ve icra mahkemesince verilmiş bir ihalenin feshi kararı bulunmadığından ihale geçerliliğini sürdüreceği-
İhalenin talimat yolu ile yapılması halinde, artırma ve ihaleye ilişkin ihtilaflar kendisine talimat yazılan icra dairesinin tabi bulunduğu icra mahkemesince halledileceği öngörüldüğünden, mahkemece İİK’nun 360 maddesi uyarınca talimat icra dairesince yapılan tebligatlar ve ihalenin feshi istemi yönünden dosyanın tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmesi ve asıl icra dairesince yapılan tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne yönelik şikayetin incelenerek sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu vekilinin adreste bulunmadığının tespiti yapılmadan çalışana yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Taşınmaz mal ihalesinde, ilgililere satış ilanının tebliğinin zorunlu olduğunu- Borçlu vekilinin satış ilanından daha önce haberdar olduğu yazılı bir belge ile kanıtlanamadığına göre ihale sırasında hazır bulunmasının sadece ihaleyi o tarihte öğrendiği anlamına geleceği ve ihaleyi geçerli hale getirmeyeceği, satış ilanının borçluya, satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi için satıştan makul bir süre önce tebliğ edilmesi gerektiği-
Şikayetçinin dava konusu B.11/1-2-3-4 nolu bağımsız bölümlere ilişkin davasının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekeceği-
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması nedeniyle ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerektiği-
Ölü kişi hakkında takip yapılamayacağı, açılan takibin mirasçılarına yöneltilemeyeceği; bu hususun kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle takibin her aşamasında dikkate alınması gerektiği-
Cebri ihaleye konu taşınmaz hissesinin tescilinin yasal olarak mümkün olmamakla birlikte, bu durumun ihalenin yapılmasından ve hatta kesinleşmesinden sonra alıcısı tarafından öğrenilmesi halinde, taşınmazın esaslı niteliğinde hata nedeniyle ihalenin feshini talep edilebileceği, tapuya tescili mümkün olmayan taşınmaz hissesinin satışına konu cebri ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği- 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun- 5578 sayılı Kanun ile değiştirilen- 8. maddesi gereğince, 2 hektardan küçük marjinal tarım arazilerindeki payın üçüncü kişilere satışı yapılamayacağından, İİK'nun 134/7. maddesi hükmü uyarınca ihalenin feshi gerektiği-
Dava açılmadan önce taşınmaz cebri icra ile satıldığına ve işlem diğer eşin rızasına bağlı olmaktan çıktığına göre davanın konusu kalmadığı-
3. kişinin haciz konulan taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olduğu nedenine dayalı şikayet, bir hakkın yerine getirilmesine yönelik bulunduğundan İİK.nın 16/2. maddesi gereğince süreye tabi olmadığı-