Borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı, değişen yeni adresine herhangi bir tebligat çıkarılmaksızın, önceki adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmemiş olduğunun kabul edilmesi gerekeceği-
Mahkemece, ihalenin feshi istemleri işin esasına girilerek reddedilen şikayetçiler aleyhine "tek" para cezasına hükmedilmesi gerekirken, her bir şikayetçi aleyhine ayrı ayrı para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
İhale konusu taşınmazın, icra müdürlüğü tarafından yaptırılan kıymet takdiri raporunda, taşınmazın arsa üzerinde kurulu brüt 189,78 m2 net 126.00 m2 miktarlı dubleks mesken olduğu, arsa ve üzerinde kurulmuş olan ana taşınmaz olarak değerlendirildiğinin görüldüğü, bu durumda, mahkemece, taşınmazın satışında uygulanacak KDV oranının tespitinde, vergi uzmanı bir bilirkişi marifetiyle taşınmaz üzerinde inceleme yapılarak hangi oranda KDV alınacağının tespit ettirilmesinin gerekeceği-
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerektiği-
Davadan feragatin, geniş kapsamlı bir beyan olup; HMK'nun 311. maddesi gereğince kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, feragatin geçerliliğinin, karşı tarafın muvafakatine de bağlı olmadığı, feragat beyanının, etkisini, onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile göstereceği, bu durumda icra mahkemesi kararının, şikayetçi vekilinin davadan feragati hakkında bir karar verilmek üzere bozulmasının gerekeceği-
Değeri 82.000 TL olarak takdir edilen taşınmazın 06.05.2014 günü yapılan ihalede 84.100 TL'ye satıldığı, ihalenin feshi isteminin esastan reddine karar verilen şikayet konusu taşınmazın satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olduğunun anlaşıldığı, bu durumda borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edilmediği de gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
Mahkemece, ihale konusu araç üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, uygulanması gerekli KDV oranı Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde kesin olarak belirlenip, sonuca göre karar verilmesinin gerekeceği-
İcra müdürlüğünün satışın durdurulması ve düşürülmesi hakkındaki kararının, icra mahkemesinin kararı ile kaldırıldığı ve bu karar aynı gün -ihale tarihinde- icra müdürlüğüne ulaşmış ise de; yeniden satış günü belirlenmeden yapılan ihalede, satışın durdurulma kararının talep ve tâlibi etkilediğinden ihalenin feshi sebebini oluşturduğu, bu hususun ayrıca ispatına gerek bulunmadığı-
Satış ilanının borçluya usulüne uygun tebliğ edilmesi zorunlu olup, bu husustaki eksikliğin tek başına ihalenin feshi nedeni olduğu-  Şikayetin süre yönünden değerlendirilebilmesi için öncelikle şikayet dilekçesinde ileri sürülen satış ilanı tebligatının usulüne uygunluğunun denetlenmesi gerektiği- İtfa nedenine dayalı olarak ihalenin feshinin istenemeyeceği-