İhaleye ilişkin satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, Bu durumda zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
Takip dosyasında borçlunun bilinen adresine çıkarılıp, bila tebliğ edilen bir tebligat olmaksızın TK'nun 10. maddesindeki hüküm yerine getirilmeden mernis adresine yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Borçluya "satış ilanı" ve "kıymet takdiri raporu"nun usulsüz olarak tebliğ edilmesi ve bu durumda borçlunun kıymet takdirine itirazda bulunması üzerine mahkemece uzman bilirkişi marifetiyle yerinde keşif yapılarak taşınmazın ihale tarihindeki değerinin araştırılması ve taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine, buna karşın muhammen bedelin altında olması halinde ise - "zarar unsuru" oluşmayacağından- ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
498.783.-TL muhammen bedelli taşınmazın 1.350.000.- TL'ye satıldığı ve dolayısıyla satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, bu durumda borçlu tarafından kıymet takdirine usulünce itiraz edilmediği de gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
İstemin İİK.nun 134/8. maddesi uyarınca şikayetçinin menfaatinin muhtel olmadığı nedeniyle reddi halinde işin esasına girilmemiş olacağından ve bu durumda aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca borçlu aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceğinden, mahkemece borçlunun para cezasına mahkum edilmesi isabetsiz ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Borçlu, ihaleye katılıp pey sürenin en son sürdüğü teklifin tutanağa geçirilmediğini, ihalede tellalın 3 sefer bağırmadığını, ihale tutanağında ileri sürülen peylerin sehven yanlış isimlere yazıldığını ileri sürerek ihalenin feshini talep etmişse de, borçlu kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispat edememiş olup, taşınmaz muhammen bedelinin üzerinde ihale edildiğinden zarar unsurunun da gerçekleşmediği, bu durumda, ihalenin feshi isteminin bu nedenle reddine karar verilmesi ve borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmemesi gerektiği-
İhale konusu taşınmazın muhammen bedelinin 18.500,00 TL olmasına rağmen taşınmazın birinci artırmada muhammen bedelin üzerinde bir rakam olan 25.000,00 TL'ye ihale edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda şikayetçinin ihalenin feshini istemede menfaatinin bulunmadığı, buna göre mahkemece anılan hususun re'sen nazara alınarak ihalenin feshi isteminin işin esasına girilmeden dava şartı yokluğu nedeniyle reddinin gerekeceği-
72.480 TL muhammen bedelli taşınmazın 85.150TL'ye satıldığı ve dolayısıyla satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
Mahkemece, T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü'nce gönderilen yazı içeriğindeki bilgi ve açıklamalar da gözetilerek, ihale konusu araç üzerinde keşif yapılmak ve vergi konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle uygulanması gerekli KDV oranının Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde kesin olarak belirlenmesinin ve sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Temlik alacaklısı M.K.'nun alacağın temliki ile anılan icra takip dosyalarının alacaklısı konumuna geçtiği, dolayısıyla adı geçen şikayetçinin, şikayete konu taşınmaz bakımından Tarsus 2. İcra Müdürlüğü'nün 2011/3235 Esas ve 2011/3209 Esas sayılı icra dosyalarından satış talep ve ihale tarihinde haciz alacaklısı olması nedeniyle, tapu sicilindeki ilgili sıfatı ile aktif husumet ehliyetinin bulunduğu ve ihalenin feshini talep edebileceği-
Şikayetçinin takibe konu ipoteğe esas kredi sözleşmesinde kefil olmasının kendisine ihalenin feshini talep hakkı vermeyeceği-