İhalenin feshini isteme süresinin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesindeki(mülga 818 sayılı BK.'nun 226.maddesi) yazılı sebeplerde dahil olmak üzere yedi gün olduğu, bu yedi günlük ihalenin feshini isteme süresinin, hak düşürücü nitelikte olduğu, bu nedenle icra mahkemesi tarafından re'sen dikkate alınacağı-
Mahkemece; İSKİ ve Belediyeden gelen yazıların, taşınmazın imar durumu ve niteliği ile ilgili farklı bilgiler ihtiva ettiği ve çelişkili olduğu dikkate alınarak, alıcının ihalede satın aldığı taşınmazın ilanda gösterilen özellikleri haiz ve imar durumuna ilişkin ilanda yer alan bilgilerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, zemindeki duruma uygun olup olmadığı konusunda kroki ve varsa diğer belgeler getirtilerek mahallinde keşif yapılmalı ve açıklanan bu konularda Yargıtay denetimine imkan tanıyacak nitelik ve yeterlilikte usulüne uygun bilirkişi raporu alınarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet dilekçesinde fesat olgusunun 24.09.2014 tarihinde öğrenildiği beyan edildiğine ve bu tarihten önce fesadı öğrendiği iddia edilmediğine göre ihale tarihi ve şikayet tarihi dikkate alındığında ihalenin feshi istemi süresinde olup, İİK'nun 134/7. maddesinde belirtilen bir yıllık sürenin de aşılmadığı-
İcra Müdürlüğü’nün iflas dosyasında, hakkında tehiri icra kararı bulunan ve bu nedenle de temyiz incelemesi sonuna kadar icrası ve yerine getirilme imkanı bulunmayan tasarrufun iptal kararına ve bu kararla tanınan satışı talep yetkisine istinaden iflas idaresince satış işlemlerine başlanması, satışa hazırlık ve kıymet takdiri işlemlerine devamla satışın yapılması verilen icranın geri bırakılmasına ilişkin karara aykırı olup, yüksek mahkeme kararına aykırılıktan doğan bu durumun kamu düzenine ilişkin olması sebebi ile mahkemece de re’sen dikkate alınarak ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği- Taşınmaz, muhammen bedelinin üzerinde satılmış ise de; şikayetçi taşınmazın gerçek değerinin satışa esas alınan muhammen bedelden daha yüksek olduğunu ileri sürdüğüne göre borçla ilgisi bulunmayan taşınmaz malikinin Yargıtay ilamına aykırılıktan kaynaklanan yolsuzluk sebebi ile İİK. mad. 134/8 uyarınca menfaatinin muhtel olduğu kabul edilmesi gerektiği-
İlamın hüküm kısmının bu haliyle şüphe ve tereddüte yer vermeyecek biçimde açık olmadığı gibi bir nolu bağımsız bölüm yönünden ihalenin feshine karar verildiği halde ihaleye konu toplam on bir adet taşınmaz bakımından para cezasına hükmedilmesi isabetsiz ise de bu usulsüzlüğün giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
İhale konusu 35.000 TL muhammen bedelli 1 nolu bağımsız bölümün 50.150 TL'ye, 28.400 TL muhammen bedelli 8 nolu bağımsız bölümün 42.000 TL'ye satıldığı ve dolayısıyla satış bedellerinin, taşınmazların muhammen bedellerinin üzerinde olduğu anlaşıldığından, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, anılan taşınmazlar yönünden şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
Asıl ve birleşen davada şikayetçiler vekilleri tarafından ileri sürülen fesih sebeplerinin gerekçesiyle birlikte tek tek tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, fesih nedenleri irdelenmeden ve gerekçelendirilmeden yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, diğer taraftan dava birleştirildiği halde birleşen davanın şikayetçiler vekilinin usulüne uygun duruşmaya davet edilmeksizin yargılamanın yürütülüp sonuçlandırılmasının savunma hakkını kısıtlayıcı nitelikte olup yasaya aykırı olduğu-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Tebliği çıkaran merci tarafından bu adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu için tebligatın TK.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğine ilişkin bir şerhin verilmemesi halinde yapılan tebligatın usulsüz olacağı- anlaşılmıştır.Hem vekile hem asile tebligat çıkartıldığı takdirde asile yapılan tebligat usulsüz olduğundan, fuzuli bir tebligat olup sonuca etkili olmayacağı- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Satışın durdurulması kararının kaldırılıp satışın devamına karar verilmesi üzerine icra müdürlüğünün yeniden satış günü belirlenmeden yaptığı ihalede, satışın durdurulma kararı talep ve tâlibi etkilediğinden ihalenin feshi sebebini oluşturduğu ayrıca ispatının gerekmediği- K. takdirinin yapıldığı tarih ile satış tarihi arasında iki yıldan fazla sürenin geçtiği anlaşıldığından ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-