Borçlu, HMK'nun 20/1. maddesinde öngörülen iki haftalık yasal süreden sonra dosyanın yetkili icra mahkemesine gönderilmesi isteminde bulunduğundan, mahkemece, kamu düzeni ile ilgili olan HMK'nun 20/1. maddesi uyarınca re'sen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Satış bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerektiği- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde borçlu aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
Borçlunun adresine çıkartılan kıymet takdirine ilişkin tebligatın, 26.04.2014 tarihinde, muhatabın adreste olup olmadığı tespit edilmeden doğrudan aynı çatı altında yaşayan sıfatı ile oğluna yapılmış olduğundan usulsüz olduğu- Tebligat parçasında yazılı olan hususun aksinin her türlü delille ispatlanabileceği-
İhalenin feshi isteminin esastan reddine karar verilen şikayet konusu taşınmazın satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olduğu, bu durumda, kıymet takdirinin usulüne uygun tebliğine rağmen şikayetçi tarafından süresinde yapılmış bir şikayetin olmadığı ve alacaklı tarafından avansı yatırılmak sureti ile süresine satış talebinde bulunulduğu da gözetildiğinde, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı, İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca işin esasına girilemeyeceğinden, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
K. takdir raporunun ihalenin feshini isteyen borçluya tebliğine ilişkin tebligat mazbatası aslının temin edilerek birlikte gönderilmesi için dosyanın geri çevrildiği-
6183 s. Kanuna göre yapılan taşınmaz ihalesinde, kıymet takdirinin borçluya tebliğine ilişkin yasal bir zorunluluk bulunmadığı- Satış ilanı tebliği ile kıymet takdirinin öğrenilmiş olduğu-
Yurt içinde adres gösterme koşulu ihalenin feshini isteyen üçüncü kişiler için olduğu kabul edilmekte olup takip dosyasında adresi mevcut olan alacaklı ve borçlu için anılan şartın aranmadığı, ancak, bu durumun, takip dosyasında yurt içinde bir adresin mevcut olması ve ihalenin feshi istemine ilişkin başvuru dilekçesinde hiç adres gösterilmemesi hali için olduğu, borçlu veya alacaklı şikayet dilekçesinde, yurt dışında bir adres göstermişse, bu durumun açıkça İİK.nun 134. maddesindeki “yurt içinde adres gösterme” zorunluluğuna aykırılık teşkil edeceği-
Ortaklığın giderilmesi ilamının karar tarihinden sonra taşınmaz üzerine tesis edilen ayni hak, haciz vs. satışa engel olmayıp, ancak satıştan sonra paraların paylaştırılması safhasında nazara alınacak hususlar olduğu, dolayısıyla satış memurluğunca satış talebinin yerine getirilmemesinin ilam ve yasaya aykırı olduğu-
İhalenin talimat yolu ile yapılması halinde, artırma ve ihaleye ilişkin ihtilafların kendisine talimat yazılan icra dairesinin tâbi bulunduğu icra mahkemesince çözümleneceği-
Tüzel kişiliği sona eren şikayetçi şirketin aktif dava ehliyeti bulunmadığından ve bu durum mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiğinden, ihalenin feshi davasının bu nedenle reddine karar verilmesi gerekeceği-