Boşanma davası açılması üzerine, istek olmasa bile hakimin davalı kadın (ve yanındaki çocuklar) yararına kendiliğinden -dava tarihinden itibaren- uygun miktarda nafakaya hükmetmesi gerekeceği–
Nafaka davalarında, nafakanın muayyen bir zaman dilimi içinde belirlenmesinin, bu davalara «kısmî dava» niteliği vermeyeceği–
Boşanma davası sırasında hükmedilen tedbir nafakasının, boşanma davası sonunda verilecek kararın kesinleşmesi ile sona ereceği–
İştirak nafakasına MK 4. çerçevesinde hakim tarafından hakkaniyet ilkesi gözetilerek hükmedilmesi gerekeceği–
Tedbir nafakası davası devam ederken doğan çocuk için, yönte-mince açılan bir dava olmadıkça, mahkemece kendiliğinden çocuk için nafakaya hükmedilemeyeceği–
Dava dilekçesinde «nafaka istemediğini» bildirmiş olan kadının, daha sonra nafaka talep etmesi halinde, «dava tarihi»nden değil «talep tarihi»nden itibaren tedbir nafakasına hükmedilebileceği–
Taraflar anlaşmadıkça -davalı, nafakayı yabancı para ile ödemeyi kabul etmedikçe- mahkemece nafakanın Türk parası olarak hükmedilebileceği–
Başka bir kişi ile birlikte yaşayan ve bu nedenle aleyhine boşanma davası açılan kadın için tedbir nafakasına hükmedilmesinin hakkaniyet kurallarına aykırı olacağı–