• «1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     «Madde 169- Yürürlükteki Kanunun 137 nci maddesini karşılamaktadır.

    Madde sadeleştirilmek suretiyle aynen alınmıştır.»



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe:

    ‘Madde 133- Madde, yürürlükteki Kanunun 137. madde-sini karşılamaktadır. Yürürlükteki metin esas alınmakla beraber, nafakaya karar verilmesi için talep şartı aranmıştır.’:

    «III. Geçici tedbirler ve nafaka

    Madde 133- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, karı koca mallarının yönetimine ve çocukların bakı-mına ilişkin geçici tedbirleri kendiliğinden alır. İstem üzerine nafakaya da karar verilir.»


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe:

    ‘1) Terim ve ifade : Terimler Anayasa’ya ve öteki madde-lere uydurulmuş, ifade sadeleştirilmiştir.

    2) Biçim değişikliği : Aşağıdaki gerekçe ile bu maddeye iki fıkra eklendiği için, madde üç fıkra haline gelmiştir.

    3) Hüküm değişikliği : 137. maddede yapılan önemli deği-şikliklerden birisi; bu maddenin (uygulamada; tedbir nafakası) denilen nafaka ile ilgili olduğunun kenar başlıkta belirtilmesidir.

    Bundan başka önemli bir değişiklik de; çocukların bakı-mına ve özellikle karının nafakasına ait tedbirlerin yargıç tara-fından doğrudan doğruya alınması gerektiğinin maddede açıklanmasıdır. Memleketimizde karının iktisadi bakımdan genel olarak kocasına bağlı oluşu, müstakil bir kazanç sağlama imkanlarından çok defa yoksun bulunuşu, kendisinin, boşanma durumunda, Devlet organı olan mahkemelerce doğrudan doğruya korunmasını zorunlu kılmaktadır. Çocuklar için de durum daha kuvvetli olarak böyledir. Gerçi hukuk yargılama usulünde, talep olmadıkça yargıcın bir taraf lehine herhangi bir menfaate hükmedememesi prensibi yürürlükte ise de, aile hukuku alanı sa-dece fertlerin menfaatlerinin korunması için değil, aynı za-manda sosyal ve toplumsal korunması için gerekli hükümleri kapsadığından, bu alanda yargılama usulü prensiplerine bazı istisnalar koymak zorunluğu vardır. Nitekim yetki meselele-rinde ve yargılama usulüyle ilgili bazı konularda Medeni Kanun bu istisnaları koyduğu gibi, çocukların korunması konusunda da, 354 üncü madde ile, vasi tayin etmek ödevini yargıca doğ-rudan doğruya yüklemiş ve idare ve adalet makamlarını da (haber verme) ödeviyle yükümlü kılmıştır. Medeni Kanunumuzun sosyal adaleti mümkün olduğu ölçüde sağlamak ama-cıyla koymuş olduğu bu kurallar, onun az çok sosyal karakte-rinin bir gereğidir.

    Karının kocasına kıyasla çok zengin olması ve sırf kocasını rahatsız etmek için ondan nafaka istemekte direnmesi ve fazla nafaka koparmaya çalışması gibi durumlarda adaleti sağlamak ve suistimalleri önlemek görevi tabiatıyla yargıca düşer. Bu bakımdan 137 nci maddede yapılan bir değişiklik de birinci fıkraya (mümkünse karıyı dinledikten sonra) kaydının eklenmesi şeklinde olmuştur. Gerektiği zaman ve kocanın ihtiyacı halinde karısının ona yardım etmesi zorunluğu ancak 151, 153 ve 162 nci maddelerde, bu hususları ilgilendiren kurallar çevre-sinde ve ancak kocanın istemi üzerine bahis konusu olabilir.

    Geçici tedbirlerin ve nafakasının ne kadar zaman devam edeceği maddenin bugünkü metninde açıklanmamış olduğu için uygulamada uzun zaman tereddütler ve birbirini tutmayan ka-rarlar görülmüştü. Zira 137 nci maddede yazılı geçici tedbirlerle Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanununda yazılı (ihtiyati tedbirler) birbirine karıştırılmış ve 137 nci maddeye göre boşan-ma davalarında alınan geçici tedbirlerin ve boşanma isteminin kabul veya reddine dair kesin hüküm sonucunda kendiliğinden ortadan kalkacağına dair içtihatlara rastlanmıştır. Bu kavramların ayrı-lığını belirtmek ve karışıklığı gidermek için, buradaki geçici tedbirlerin, evlilik birliğinin bir sonucu olması bakımından, bu birliğe nihayet veren mahkeme kararının kesinleşmesine kadar devam edeceği, maddenin son fıkrasında açıklanmıştır.

    Ayrıca durumun değişmesi halinde tedbirlerin de değiş-tirilebileceği, mesela tedbir nafakasının azaltılıp çoğaltılabileceği gereği gözönünde bulundurularak, bu maddeye bu yolda bir fıkra (ikinci fıkra) eklenerek madde, aşağıdaki 145 ve 149 uncu maddelere paralel hale getirilmiştir.’:

    «III. Geçici tedbirler ve tedbir nafakası

    Madde 137- Boşanma veya ayrılık davası açılınca yargıç, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle karının barınmasına ve geçimine, karı koca mallarının yönetimine ve çocukların bakımına ait geçici tedbirleri, mümkünse karıyı dinledikten sonra, kendiliğinden alır.

    Durumun değişmesi halinde yargıç, taraflardan birinin istemi üzerine, bu tedbirleri değiştirebilir.

    Geçici tedbirler dava sonunda verilen karar kesinleşinceye kadar devam eder.»