Dava süresince anne yanında bulunan müşterek çocuk için Türk Medeni Kanununun 169'ncu maddesi gereğince dava tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar geçerli olmak üzere uygun miktarda tedbir nafakası takdiri gerekeceği-
Davalının, daha önceki nafaka ilamına dayalı olarak nafaka alıyor olmasının, boşanma davası süresince Türk Medeni Kanununun 169'ncu maddesinde sayılan geçici önlemlerin alınmasına engel olmayıp; bu durumun sadece nafaka miktarını tayinde ve boşanma davasının devamı süresince aynı miktarın mükerrer tahsiline yol açılmaması bakımından önem taşıyacağı-
Davalı kadının tedbir nafakası talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
Müşterek çocuk boşanma davası devamı süresince baba yanında kaldığı halde, anne yanında kaldığından bahisle dava tarihinden itibaren bu çocuk lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesi gerekeceği-
Bozma ilamı uyarınca davalı kadın lehine dava tarihinden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakimin, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorunda olduğu-
Ayrılık ve boşanma davası üzerine icap eden geçici tedbirlerin alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine ilişkin kararlar aile hukukuna özgü önlem olup, tedbir niteliğinde olmadığından ancak esas hükümle birlikte temyiz edilebilecekleri-
Tarafların müşterek çocuğunun yargılama süresince davacı-davalı kocanın yanında kaldığı, O halde müşterek çocuk için davalı-davacı anne yararına hükmolunan tedbir nafakasının anneye teslimden itibaren başlatılması yerine dava tarihinden itibaren başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece bozma ilamından sonra kadın lehine tedbir nafakasına karar verilmesinin doğru olmayacağı-
Davacı kadın boşanma davası açılmadan önce TMK. 197 maddesine dayalı tedbir nafakası davasını açmış olup, ayrı yaşamakta haklı olduğunu kanıtlayamadığı gibi, açılan boşanma davasında kadının kusurlu bulunduğundan bahisle açılan dava kabul edilmiş ve “tedbir nafakası” bakımından talep bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş olup; bu karar taraflarca temyiz edilmeden kesinleşmiş olduğundan boşanma davasına bakan hâkim tarafından re’sen dikkate alınması gerekli olan TMK 169. maddesine dayalı tedbir nafakasına ilişkin düzenlemenin eldeki davada uygulanmasına yasal imkân bulunmadığı-