Tedbir nafakasının, çocukların velayeti kullanacak eşin yanında kalmaya başladığı tarihten itibaren geçerli olacağı, tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren geçerli olacağına hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Boşanma davası sırasında, davaya bakan hakimin almış olduğu önlemlerin, ancak esasa ilişkin kararla birlikte temyiz edilebileceği- Davacı-davalı kocanın talebi üzerine, fiilen annelerinin yanında bulunan müşterek çocukların, anneleri tarafından yurtdışına çıkarılmalarının yasaklanması yönünde verilen tedbir kararına karşı yapılan itiraz hakkında, olumlu ya da olumsuz karar verilmesinin gerekeceği-
Tedbir nafakası talebinde bulunan taraf hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesinin gerekeceği-
Davanın açıldığı tarihte bir başka erkekle beraber yaşadığı anlaşılan, geçim ve bakımını bu kişiye terk eden davalı-davacı kadın yararına tedbir nafakası takdir edilmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı, ayrıca bu husus dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilemeyeceği-
Kocanın işsiz olmasının ve gelirinin bulunmamasının hükmedilen tedbir nafakasının tamamıyla kaldırılmasını gerektirmeyeceği-
Boşanma veya ayrılık davalarında hakim, davanın devam ettiği süre boyunca, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin, gerekli olan geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almasının zorunlu olduğu-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası az olduğu-
Mahkemece yapılacak işin, kadının kendisi için talep ettiği tedbir nafakası hakkında, infazda kuşku ve çelişki oluşturmayacak şekilde karar vermekten ibaret olduğu-
Zorunlu askerlik görevini yapmakta olan ve şahsi geliri veya paraya çevrilebilir malı ve serveti bulunmayan kocanın nafaka ile sorumlu tutulamayacağı-
Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi için mali gücünün olması gerekeceği-