Tedbir nafakası (TMK.m.169) için, yoksulluk nafakasında olduğu gibi (TMK.m.176/1), nafakanın toptan ödenmesine imkan sağlayan bir yasal düzenleme bulunmadığından Türk Medeni Kanununun 169. maddesindeki nafaka tedbirine karar verildiği takdirde, bunun irat şeklinde kararlaştırılması gerekeceği-
Boşanma ve ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların korunmasına ilişkin önlemleri eşlerin ekonomik ve sosyal durumunu gözeterek re-sen almak zorunda olacağı-
Her ne kadar davacı kadın ayrı yaşamada haklılık olgusunu ispat edememiş ise de, bu durumun davalı babanın müşterek çocuklar üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı,müşterek çocukların giderleri ile davalının geliri arasındaki denge sağlanarak, evlilik birliği devam ederken müşterek çocuk için hükmedilecek nafakanın tedbir nafakası niteliğinde olduğu gözetilip müşterek çocuklar lehine "hakkaniyet" ölçüsünde bir miktar tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
Davacı-davalı (kadın)'ın tedbir nafakası alma ihtiyacının ortadan kalktığına ilişkin bir delil bulunmadığı ve bu nedenle tedbir nafakasının, davanın esasına ilişkin kararın kesinleşme tarihine kadar devam ettirilmesi gerekirken; mahkemece yazılı şekilde tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirdiği-
Ayrılık ve boşanma davası üzerine icap eden geçici tedbirlerin alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine ilişkin kararların ancak esas hükümle birlikte temyiz edilebileceği-
Türk Medeni Kanunu'nun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı (kadın) yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalının sık sık kocasını azarladığı, maaşını elinden aldığı, ortak konutu sık sık terk ederek eşiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı; bu suretle Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesinde yer alan boşanma sebebinin gerçekleştiği- Dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı yararına "geçimi" için uygun miktarda tedbir nafakası takdir ve tayini gerekirken, bu hususun nazara alınmamış olmasının doğru olmadığı -
Boşanma davası devam ederken mahkemece ara karar ile hüküm altına alınan tedbir nafakalarının (TMK. mad. 169) icra yoluyla tahsili için yapılan takibe itirazın iptali isteğine ilişkin olan davanın, aile mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemelerce; aile mahkemesi kurulmayan yerlerde, asliye hukuk mahkemelerinde bakılacağı-
Davacı-davalı kadın, dava dilekçesinde ve ilk celsede nafaka talep etmediğini bildirmiş ise de, sonradan verdiği dilekçesi ile tedbir nafakası talebinde bulunduğundan, tedbir nafakasının her an doğup, işleyen alacak niteliğinde bulunduğu da gözetilerek bu tarihten geçerli olarak lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmayıp, bozmayı gerektirdiği-