6183 sayılı kanun uyarınca, kamu alacağından dolayı açılan iptâl davalarında; "borçlu"nun da "davalı" gösterileceği belirtilmişse de, "tasarrufun iptâline" dair verilecek karardan borçlu da etkileneceğinden, -İİK. 282 kıyasen uygulanarak- bu davalarda borçlunun da "davalı" olarak gösterilmesi, eğer gösterilmemişse "zorunlu dava arkadaşı" durumunda bulunan borçluya da dava dilekçesi ve davetiye gönderilerek davaya dahil edildikten sonra, davanın sonuçlandırılması gerekeceği–
Taşınmazın halen adına kayıtlı bulunan kişinin, kendiliğinden harcını da yatırarak davaya katılmış olması halinde, açılan davanın husumet yönünden reddedilemeyeceği-
Borçlunun iflas etmiş olması halinde, dava dilekçesinin bir örneğinin iflas idaresine gönderilerek, davaya dahil edilmesi gerekeceği-
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3505 yasa ile değişik 10. maddesi uyarınca, tüzel kişilerin yasal temsilcilerinin tüzel kişinin ödenmeyen vergi borçlarından sorumlu olduğu-
Borçluya ait taşınmazı vekaleten başkasına satan kişinin (vekilin) iptâl davasında "davalı" olarak gösterilemeyeceği-
"Borçlu" ve "borçlu ile hukuki işlemde bulunan üçüncü kişi" arasında "zorunlu dava arkadaşlığı" bulunduğundan, açılan tasarrufun iptâli davasında "bu kişilerin davalı olarak dilekçede gösterilmemiş olmaları halinde, mahkemece verilecek süre içinde davaya dahil edilmeleri veya açılacak ayrı dava ile açılmış olan iptâl davasının birleştirilmesi" gerekeceği-