Borçluya ait taşınmazı vekaleten başkasına satan kişinin (vekilin) iptâl davasında "davalı" olarak gösterilemeyeceği-
Taşınmazın halen adına kayıtlı bulunan kişinin, kendiliğinden harcını da yatırarak davaya katılmış olması halinde, açılan davanın husumet yönünden reddedilemeyeceği-
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3505 yasa ile değişik 10. maddesi uyarınca, tüzel kişilerin yasal temsilcilerinin tüzel kişinin ödenmeyen vergi borçlarından sorumlu olduğu-
"Borçlu" ve "borçlu ile hukuki işlemde bulunan üçüncü kişi" arasında "zorunlu dava arkadaşlığı" bulunduğundan, açılan tasarrufun iptâli davasında "bu kişilerin davalı olarak dilekçede gösterilmemiş olmaları halinde, mahkemece verilecek süre içinde davaya dahil edilmeleri veya açılacak ayrı dava ile açılmış olan iptâl davasının birleştirilmesi" gerekeceği-
Borçlunun, iptal konusu tasarrufu yaptıktan sonra ölmesi ve mirasçılarının da mirası red etmesi halinde, iptal davasının «borçlu ile işlemde bulunan üçüncü kişi» (alıcı) ile Hazine aleyhine açılması gerekeceği-