"Davalı lehine düzenlenen üst sınır ipoteği ile ilgili akit tablosunda "0" olarak gösterilen faiz oranına aykırı olarak asıl alacağa faiz eklenerek ve üst sınır ipotek limiti aşılarak, davalıya pay ayrıldığı" iddiasına dayalı itirazın alacağın doğumuna ve esasına yönelik olmadığı- İpoteğin bir üst limit ipoteği olup olmadığını belirlemenin icra mahkemesinin görevine girdiği-
TMK' nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, bu limiti aşmasının mümkün olmadığı-
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte borçlunun, süreli ipoteklerde ipoteğin vadesi gelmeden takibe konulamayacağı gerekçesiyle daha önce mahkemece icra emri iptal edildiği halde, alacaklı tarafça yeniden icra emri gönderilmesi talebinde bulunulduğunu belirterek, kendisine gönderilen ikinci icra emrinin iptalini talep etmiş, mahkemece vadenin dolduğu ve yeni bir icra emri gönderilebileceği gerekçesiyle (mahkemece) istemin reddine karar verildiği- İlk icra emrinin iptali istemiyle daha önce Ankara 2.İcra Mahkemesi'ne başvurulduğunda mahkemece her ne kadar vade dolmadan takip başlatıldığı gerekçesiyle icra emri iptal edilmiş ise de, aslında bu karar niteliği itibariyle o tarihte takip yapılamayacağı sonucunu da içermekte olup, bu durumda aynı takipte borçluya yeniden icra emri gönderilemeyeceği- O halde alacaklı tarafça bu karardan sonra vadenin dolması nedeniyle yeni bir takip başlatılması gerekirken, icra müdürlüğünce talep üzerine eski icra dosyası üzerinden borçluya yeni bir icra emri gönderilmesinin usulsüz olup, mahkemece borçlunun şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
İpotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının ipotek akit tablosunda belirtilen limiti aşmasının mümkün olmadığı- Limitin aşıldığı yönündeki borçlu şikayetinin süresiz olarak icra mahkemesince incelenip karara bağlanması gerektiği-
İpotek akit tablosunda limit miktarı saptandıktan sonra, "bu meblağa ilaveten ve ayrıca" ibareleri konularak ipoteğin kapsamını genişleten kayıtların eklenmesi ile, üst sınır ipoteği olarak tesis edilen ipotek türünün anapara ipoteğine dönüştürülmesinin mümkün olmayacağı- İpotek akit tablosu uyarınca, şikayetçi bankanın kredi kartından doğan asıl alacak ve fer'ileri toplamının üst sınır ipotek limiti içerisinde, kapsamında bulunduğu anlaşıldığından; mahkemece, şikayetçi bankanın üst sınır ipotek limiti dahilinde kalan asıl alacakları ve fer'ileri toplamı için ayrı bir icra takibi yapıp haciz koydurmasına gerek kalmaksızın, alacağının ilk sırada ödenmesinin mümkün bulunduğunun kabulü ile borçlunun kredi kartı borcu ve fer'ileri toplamı bilirkişiye hesaplattırılıp, üst sınır ipotek limiti kapsamında kalan asıl alacak ve fer'ileri toplamı yönünden şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
TMK'nun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ ipoteğinde (üst sınır ipoteği) borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlanabileceği-
Dava konusu ipotek üst sınır ipoteği olmayıp ana para ipoteği olduğundan ipotek senedinde gösterilen miktara ek olarak faiz vs gibi fer'i alacakların da eklenmesi ile bulunacak alacağın teminat altına alındığı, mahkemece, dava tarihi itibariyle ipoteğin temin ettiği toplam alacak miktarının saptanması yönünden banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
İleride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen ve MK.nun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami had (üst sınır) ipoteğinde borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazın ne miktar için teminat oluşturacağının ipotek akit tablosunda limitle sınırlanabileceği, ipoteğin üst sınır ipoteği olması halinde, borçlunun sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu, ipotek aktinin niteliği gözönüne alındığında limitin aşıldığı yönündeki şikayetlerin süreye tabi olmadığı-
TMK'nun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ ipoteğinde (üst sınır ipoteğinde) borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceğinin ipotek akit tablosundaki limitle sınırlanabileceği, TMK'nun 875. maddesi gereğince, ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, bu limiti aşmasının mümkün olmadığı-
Rehin hakkının sadece karşılıksız kalan çekler ve ibraz edilmeyen çekler ile ilgili olarak ileri sürebileceği- İleride doğacak alacakların da rehnedilebileceği-