İpotek lehine tesis edilen alacaklının daha sonra taşınmazın maliki olması halinde, ipotek şeklen mevcut olup, hükümlerinin askıda olacağı ve ipotek lehdarı malikin taşınmazı elden çıkarması halinde, ipoteğin yeniden hüküm ifade etmeye başlayacağı- İpoteğin uyuduğu dönemde malikin (ipotek lehdarının) borcundan dolayı taşınmaza haciz konması halinde satım ile hüküm ifade etmeye başlayan ipoteğin bu hacizlerin önüne geçemeyeceği ve bu nedenle ipoteğin uyuduğu dönemde taşınmaz üzerine malikin borcu nedeniyle konulan hacizler yönünden ipoteğin tesis tarihinin borçlunun (ipotek lehdarı malikin) taşınmazı elden çıkarma tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği- İpotek alacaklısı olan dava dışı borçlunun, taşınmazı devralarak malik olduğu tarihte, ipotek alacaklısı ile taşınmaz maliki sıfatları birleşmiş olup bu tarihten itibaren ipoteğin uykuda olduğu- Davacı tarafça ipoteğin şeklen var olduğu bu dönemde, malik olan borçludan olan alacağı nedeniyle taşınmaz üzerine haciz konulduğu ve borçlunun, taşınmazı üçüncü kişiye satıp devretmesi ile hükümleri askıda olan ipoteğin yeniden hüküm ifade etmeye başlamış olduğu- İpoteğin; yeniden hüküm ifade etmeye başladığı satış tarihinden önce taşınmaz üzerine konulan haciz alacaklılarına karşı ileri sürülerek bu alacaklıların durumu ağırlaştırılamayacağı- İpoteğin hükümlerinin askıda olduğu dönemde davacı tarafça konulan haczin, ipotekten önce tatmin edilmesi gerektiği-
İpoteklerin, borçlu şirketin doğmuş ve doğacak borçlarını teminen kurulmuş üst sınır (limit) ipoteği oldukları görüldüğünden ve böylece şikayetçi borçlu ve aynı zamanda ipotek verenin sorumluluğu, ipotek limitleri toplamı ile sınırlı olup, takipte talep edilen toplam alacağın, ipotek limitinin üzerinde olduğu anlaşıldığından ipotek limitini aşan kısımla ilgili takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçi borçlu ipotek veren 3. kişi konumunda olup, ipoteğin, borçlunun doğmuş ve doğacak borçlarını teminen kurulmuş üst sınır (limit) ipoteği olduğu anlaşıldığından, şikayetçi ipotek veren üçüncü kişinin sorumluluğunun, ipotek limitiyle sınırlı olduğu, şikayetçinin, aynı zamanda ipoteğe konu alacakla ilgili kredi sözleşmesinde müteselsil kefil konumunda olması ve İİK. mad. 150/ı maddesi uyarınca kendisine kat ihtarı tebliğ edilmesinin de sonuca etkili olmadığı, bu hususun ipoteğin nevini değiştirmeyeceği, sadece alacaklıya örnek 6 icra emri göndermek suretiyle takip yapma hakkı bahşedeceği- Mahkemece, ipotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişi bakımından ipotek limitini aşan kısımla ilgili takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Taşınmaz üzerinde bulunan, limit ipoteğinin, asıl borçlunun bankadan kullandığı ve kullanacağı kredilerin teminatı olmak üzere üst sınır ipoteği olarak tesis edildiğinin anlaşılması halinde, borçlu, ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olarak sorumlu olacağından, toplam takip miktarı üzerinden değil, ipotek limiti olan üzerinden tahsil harcının hesaplanarak alınması gerektiği-
Muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen üst sınır (limit) ipoteğinde, borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazın ne miktar için teminat teşkil edeceğinin ipotek akit tablosundaki limitle sınırlandırılmış olduğu ve bu durumda, alacaklıya limit miktarı kadar ödeme yapılabileceğinden, tahsil harcının da limit miktarı üzerinden alınması gerektiği-
Bilirkişi raporunda, "teminat mektubunun paraya çevrilmesi tarihi esas alınarak, bankanın rehin ve mahsup haklarını kullanmasını gerektirecek, doğmuş bir alacağından söz etmenin mümkün olmadığı sonucuna ulaşılması"nın hatalı olduğu- Kısa süre içerisinde teminat mektubunun paraya çevrilmiş olmasının, bu tarihten önce de güncel bir riskin varlığının kabulünü haklı kıldığı- Mahkemece, İİK'nun 99. maddesi uyarınca açtığı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
İpoteğin fekkine konu olan taşınmazın, davanın açılmasından sonra yeni maliklere devredilmesi durumunda davanın yeni maliklere ihbar edilmesi gerekeceği-
İİK'nun 150/ı maddesi gereğince hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmiş olmakla alacak miktarına yönelik iddiaların icra mahkemesinde ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, ancak; İİK'nun 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 33/1-2 maddesine göre itfa ve imhal nedeniyle icranın geri bırakılması talep edilebileceği gibi, takipte istenilen miktarın ihtarnameye uygun olmadığı ve itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarının, ayrıca işleyecek faiz oranının şikayet konusu yapabileceği-
İpotek, limit ipoteği olmakla taşınmaz maliki 3. kişinin sorumluluğunun limit ile sınırlı olduğu, bu miktarın ödenmesi ile 3. kişi ipotek malikinin sorumluluğu sona ermekle bakiyenin ipotek malikine iade edilmesi gerekeceği-
Davalının sorumluluğu tapudaki ipotek miktarı ile sınırlı olduğundan ipotek bedelinin arttırılması davasının bu nedenle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı-