TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - A. Sorumluluk > - IV. Özel durumlar > - 1. Ölüm ve bedensel zarar > Madde 54 - b. Bedensel zarar
Anayasa Mahkemesince iptal edilen hüküm dikkate alınmadan İtiraz Hakem Heyetince, hüküm tesis edilmiş olmasının doğru görülmediği ve bozma sebebi olduğu-
Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği- Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesinin gerekli olduğu; belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiği-
Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği- Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesinin gerekli olduğu; belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiği- hesaplamada TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi uygulaması kabul edilse de, davacının PMF 1931 Yaşam Tablosu ve progresif rant esasına göre yapılan hesaplamaya itirazının olmadığı, dolayısıyla davalı açısından usuli kazanılmış hak doğmuş olduğundan TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre ve %1,8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesabına göre karar verilmesinin doğru olmadığı-
İtiraz Hakem Heyetince; davacının eldeki başvuruya sunduğu 11.11.2019 tarihli maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere uygun biçimde, sağlık kurulu raporu vermeye yetkili sağlık kuruluşu tarafından ve kazadaki yaralanma ile maluliyet arasındaki illiyet bağı kurulmak ve davacı muayene edilmek suretiyle düzenlendiği, karara esas alınabilir bir rapor olduğu gözetilmek suretiyle davalının diğer itirazlarının incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Davacı yolcunun aynı trafik kazasından kaynaklı maluliyeti için iki ayrı davada iki kez tazminata hükmedilmesi davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açabileceğinden Hakem Heyetince 2021.E.50163 sayılı ilk başvuru dosyası gözetilerek, eldeki ikinci davada verilecek kararda tahsilde tekerrür olmamak kaydının düşülmesi gerektiği-
Bozma sonrası düzenlenen raporda davacının maluliyet oranı %22 olarak belirlenmiş olup, %13 maluliyet oranı üzerinden yapılan ödeme sonrası davacının maluliyet oranının %22 olarak belirlendiği, artan maluliyet oranının aradaki fark olan %9 olması karşısında, %9 artan maluliyet oranı üzerinden bozma öncesi düzenlenen ve hükme esas alınan hesap rapor tarihi itibariyle geçerli verilere göre tazminat hesabı yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile davalının usuli kazanılmış hakkı ihlal edilerek bozma öncesi hesaplanan sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmesi gerektiği- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği- Aktüer raporundaki hesaplamanın, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi uygulanmak suretiyle yapılacağı-
Hastane kayıtlarında merdivenden düşme olarak kayıt açılması ve davacının dizindeki yaralanma nedeniyle operasyona alınması, kazadan 1 ay sonra gerçekte görgüye dayalı tanıklığı olup olmadığı belli olmayan kişi ile birlikte savcılığa müracaat edilmiş olması, kesin kanaat getirilebilmesi için olay yerinde keşif yapılarak, tanık beyanı alınması, bilirkişilerin olay yerini görerek ve gerekli ölçümleri yaparak kusur tespiti yapması gerektiği, belirtiten tahkikat işlemlerinin tahkim yargılamasında yapılamaması, istinabe ile yapılması halinde karar verme süresinde işlemlerin yetişemeyeceği dikkate alındığında uyuşmazlığın adli yargıda görülmesi gerektiği-
Sürücünün kandaki alkol durumunun tespit edilemediği, koklamak ile alkol tespiti yapılamayacağı, koklanarak bulunan alkolün yasal sınır olan 0.50 promilden fazla olduğunun söylenemeyeceği, bu nedenle kazanın sürücünün sırf alkollü olmasından kaynaklı olmadığı, asıl nedenin yol şartlarına uygun hızda araç kullanmamak olduğu ve kazanın %100 sürücünün kusuru ile meydana geldiğinin anlaşıldığı- Dava konusu kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana geldiği sübut bulmadığı gibi, sürücünün yasal sınırın üzerinde alkollü olduğu dahi ispat edilemediğinden, davacı sigorta şirketinin alkole dayalı rücu isteminin reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük görülmediği-
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesinin gerekli olduğu; belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiği- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği- Somut olayda; yaralanma alt ekstremiteye ilişkin olup kazanın meydana geldiği tarih ile hükme esas alınan sağlık kurulu raporunun düzenlendiği tarih arasında bir yıllık sürede hastada iyileşmenin durduğu, son bir senedir herhangi bir düzelmenin olmadığı tespit edilmeden alınan rapora itibar edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu-