Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerektiği- Tüm tedavi evrakları getirtilip, Adli Tıp Kurumu Üst Kurulundan maluliyet oranı hakkında rapor alınması gerektiği-
Kaza tarihi 13.08.2020 olup Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacıda oluşan maluliyet oranının belirlenmesi gerekeceği, bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ve yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Teknik üniversitelerin ilgili bölümlerinde görevli öğretim görevlilerinden oluşan konusunda uzman bilirkişi heyetinden veya Karayolları Genel Müdürlüğünde görevli fen heyetinden seçilecek uzman bilirkişilerden, dosya kapsamı ve kaza tespit tutanağı ile saptanan olay yeri özellikleri dikkate alınarak, kazada tarafların kusuru hususunda gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Tazminatın, teknik faiz uygulanmadan, Yargıtayın yerleşik uygulamaları ile kabul edilen TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant formülü kullanılarak hesaplanması gerektiği-
İtiraz Hakem Heyetince, bozma ilamına uyularak kusur raporu alındığı, davacı beyanı ile kazanın oluş şekli arasında illiyet bağı kurulamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, bozma ilamına uyulmasına rağmen, bozma gereği tarafların kusur oranlarının belirtir rapor alınması gerekirken illiyet bağı yönünden rapor alınarak karar verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporu da dikkate alınarak kusur dağılımının tespiti yapılmak üzere yeniden rapor alınması gerekeceği-
Her ne kadar dosya içindeki maluliyet raporunda, Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğin 14. maddesinde Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe atıf yaptığı gerekçesi ile çocuğun sürekli iş göremezlik oranının Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre belirlendiği belirtilmiş ise de bu yönetmelik Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğin 18. maddesi ile 20.02.2019 tarihinde yürürlükten kaldırıldığı için bu tarihten sonraki kazalarda bu yönetmeliğin uygulanma imkanının kalmadığı, bu nedenle Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ve eklerine göre sürekli iş göremezlik oranın belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanlış yönetmeliğe göre hazırlanan rapora göre hüküm kurulmasının bozmayı gerektireceği-
18.10.2023 tarihli ve 32343 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 26.07.2023 tarihli ve 2023/43 Esas 2023/141 Karar sayılı kararı ile 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 06.12.2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değiştirilen 253 üncü maddesinin (19) numaralı fıkrasının beşinci cümlesinin “Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz;…” bölümünün Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptaline karar verildiği-
18.10.2023 tarihli ve 32343 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 26.07.2023 tarihli ve 2023/43 Esas 2023/141 Karar sayılı kararı ile 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 06.12.2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değiştirilen 253 üncü maddesinin (19) numaralı fıkrasının beşinci cümlesinin “Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz;…” bölümünün Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, İlk Derece Mahkemesince, bu iptal hükmü uyarınca işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Kaza tarihindeki Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ve ekindeki cetvellere uygun biçimde düzenlenmiş ve karara esas alınabilir bir rapor olduğu dikkate alınmak suretiyle karar verilmesi gerektiği-
İtiraz Hakem Heyetince; davacı tarafından kararın temyiz edilmediği göz önüne alındığında davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ve yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
