Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği- Aktüer raporundaki hesaplamanın, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi uygulanmak suretiyle yapılacağı-
Hastane kayıtlarında merdivenden düşme olarak kayıt açılması ve davacının dizindeki yaralanma nedeniyle operasyona alınması, kazadan 1 ay sonra gerçekte görgüye dayalı tanıklığı olup olmadığı belli olmayan kişi ile birlikte savcılığa müracaat edilmiş olması, kesin kanaat getirilebilmesi için olay yerinde keşif yapılarak, tanık beyanı alınması, bilirkişilerin olay yerini görerek ve gerekli ölçümleri yaparak kusur tespiti yapması gerektiği, belirtiten tahkikat işlemlerinin tahkim yargılamasında yapılamaması, istinabe ile yapılması halinde karar verme süresinde işlemlerin yetişemeyeceği dikkate alındığında uyuşmazlığın adli yargıda görülmesi gerektiği-
Davacının, başvuruya ekli olarak ibraz ettiği özel kusur mütalaası ve hakem heyetince alınan kusur raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeni bir rapor alınmasına karar verildiği, alınan kusur raporunda marka model ve plakası tespit edilemeyen kamyon sürücüsünün kazayı görüp engellemesinin mümkün olmayıp kusursuz bulunduğu, kaza tarihinde 4 yaşında olan davacı yayanın ise asli ve tam kusurlu bulunduğu, rapora yönelik davacının itirazlarının yerinde görülmediği, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu-
Sürücünün kandaki alkol durumunun tespit edilemediği, koklamak ile alkol tespiti yapılamayacağı, koklanarak bulunan alkolün yasal sınır olan 0.50 promilden fazla olduğunun söylenemeyeceği, bu nedenle kazanın sürücünün sırf alkollü olmasından kaynaklı olmadığı, asıl nedenin yol şartlarına uygun hızda araç kullanmamak olduğu ve kazanın %100 sürücünün kusuru ile meydana geldiğinin anlaşıldığı- Dava konusu kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana geldiği sübut bulmadığı gibi, sürücünün yasal sınırın üzerinde alkollü olduğu dahi ispat edilemediğinden, davacı sigorta şirketinin alkole dayalı rücu isteminin reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük görülmediği-
Aktüer raporundaki hesaplamanın, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi uygulanmak suretiyle yapılacağı-
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesinin gerekli olduğu; belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiği- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği- Somut olayda; yaralanma alt ekstremiteye ilişkin olup kazanın meydana geldiği tarih ile hükme esas alınan sağlık kurulu raporunun düzenlendiği tarih arasında bir yıllık sürede hastada iyileşmenin durduğu, son bir senedir herhangi bir düzelmenin olmadığı tespit edilmeden alınan rapora itibar edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu-
Sigorta şirketinin sorumlu olduğu tazminat miktarı hakkında infazda tereddüt oluşturmayacak karar verilmesi gerektiği-
Maluliyet raporunda kazadan kaynaklı herhangi bir gelişen durum tespiti yapılmadığı, her iki raporda referans alınan tedavi evraklarının aynı olduğu, EMG kayıtlarının gelişen duruma ilişkin bir değerlendirme niteliğinde olmadığı, son raporda ilk rapora ve bu raporun düzenlendiği tarihten sonraki döneme ait tedavi evraklarına yönelik bir atıf da bulunmadığı, raporda gelişen durumdan bahsedilmediği, her iki raporda birebir aynı tespitlerin yer aldığı, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davacının itirazının reddine karar verilmesi gerektiği-
Ehliyetsiz şekilde trafiğe çıkmanın trafik cezasını gerektiren bir eylem olduğu bu nedenle müterafık kusur indirimi yapılamayacağı-
İtiraz Hakem Heyetince; davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve davacı bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, bağlı oldukları mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastaneler veya sağlık kuruluşları tarafından çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-