Dayanak belgenin teminat senedi olarak verildiğinin kabulü için, hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı belge ile kanıtlanması gerekeceği, alacaklı vekilinin kredi borcunun edası (ifası) amacı ile düzenlendiğine dolayısıyla ödeme aracı olarak verildiğine ilişkin olduğunu beyan ettiği belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesinin gerekli olduğu, bu durumda, alacağın tahsilinin yargılamayı gerektirdiği nedeni ile İİK’nun 169/a-5 maddesi uyarınca borçlu yönünden takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği-
Takip dayanağı çekin ön veya arka yüzünde senedin teminat amaçlı verildiğine yönelik bir açıklama olmadığı gibi alacaklının senedin teminat senedi olduğu yönünde bir kabul beyanı da bulunmadığından, yine takibe dayanak çekin teminatı olduğu ileri sürülen "Hilton Garden İnn Sivas Projesi Elektrik İşleri Sözleşmesi" başlıklı .............. tarihli imzası taraflarca inkar edilmeyen sözleşmenin 3. maddesinde "Sözleşmenin bedeli ............ tl KDV .............. tl ............... tarihinde, alt yüklenici firması ortaklarının çift imzalı teminat olarak verecekleri senet ve/veya çek fatura karşılığında ödenecektir. Bu senet ve/veya çek işin HİLTON tarafından geçici kabulü yapıldığında geri iade edilecektir. Kalan ödeme kısmı ise aylık hak edişler ile ödenecektir.'' ibareleri yer almakta ise de, takip dayanağı çek ile sözleşmede bahsi geçen çekin aynı çek olup olmadığına dair açık bir atıf bulunmadığından, bunun yanında mahkemeye sunulan çek örneği belgede ise "Sözleşme gereği teminat için çekin aslını elden aldım" ibaresinin ve alacaklı yetkilisinin imzasının bulunduğu ancak bu ibarede geçen çekin hangi sözleşme kapsamında teminat olarak verildiği hususu açıkça belli olmayıp bu belgenin de çekin teminat çeki olduğunu ispata yeterli olmadığı anlaşıldığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlular tarafından, İİK'nun 169/a maddesi kapsamında, senedin teminat senedi olarak verildiğinden bahisle takibin iptali talep edilmiş ise de bu iddianın aynı madde kapsamındaki belgelerden biri ile ispatı zorunlu olup, yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre senedin bankaya kredi sözleşmesi kapsamında teminat için verildiğinin iddia edilmesi halinde, kredi sözleşmesinde takibe konu bonoya açıkça atıf yapılması zorunlu olup, kredi sözleşmesinde senede hiçbir atıf olmadığı ve yine alacaklının da senedin teminat senedi olarak verildiğine dair kabulünün bulunmadığı, aksine ödeme amaçlı alındığının iddia edildiği anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince, muteriz borçluların takibin dayanağı olan bononun teminat olarak verildiğine dair borca itirazlarının yerinde olmadığı nazara alınmak suretiyle diğer başvuru nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Senedin miktar hanesi 4.000 TL iken 1 ve 0 rakamı eklenmek suretiyle 104.000 TL yapıldığı ve yazılı kısımda da aynı ekleme yapıldığı, bu eklemenin keşideci tarafından paraf edilmediği anlaşıldığından, borca itirazın kısmen kabulü ile borçlu yönünden 4.000 TL ve fer'ilerini aşan kısım yönünden iptaline karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece aldırılan ve birbirini teyit eden raporlara göre senedin miktar hanesi 7.000 TL iken 1 ve 0 rakamı eklenmek suretiyle 107.000 TL yapıldığı, yazılı kısımda da aynı ekleme yapıldığı, bu eklemenin keşideci tarafından paraf edilmediği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince verilen borca itirazın kısmen kabulü ile borçlu yönünden 7.000,00 TL ve fer'ilerini aşan kısım yönünden iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine dair kararının doğru olduğu-
Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ilanına göre, "borçlu şirketin çift imza ile temsil edileceği" yönünde karar alındığı görüldüğünden, kararın ilan edildiği tarihten önceki tarihli taşıyan çek yönünden borca itirazın reddi gerektiği-
TTK'nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 676/ı maddesi hükmü uyarınca bono bedeli hem yazı ve hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa yazı ile belirlenen bedele itibar olunacağı, ancak bu kuralın rakam ile değer bildiren bölümde tahrifat yapılmaması halinde uygulanacağı-
Taraflara karşılıklı edimler yükleyen protokole dayalı olarak düzenlenmiş senedin tahsilinin şarta bağlı hale gelmiş olması halinde, borçlunun borca itirazının kabul edilip takibin durdurulması gerekeceği-
Borçlunun, takibe dayanak senedin, herhangi bir nedenle altına isim ve imzasını attığı bir A4 kağıdının isim ve imza kısmından itibaren kesilerek senedin oluşturulduğuna ilişkin sahtelik iddiası yargılamayı gerektirdiğinden, dar yetkili icra mahkemesinde incelenmesinin mümkün olmadığı-
Somut olayda, borca itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, hüküm fıkrasında takibin durdurulması hususunun açık ve net bir şekilde belirtilmediği, dolayısıyla hüküm kısmının bu bölümünün HMK'nun 297/2. maddesinde belirtilen yasal düzenlemeye uygun, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde olmadığı ve infazda tereddütlere sebebiyet verecek nitelikte olduğu anlaşıldığından; kararının hüküm bölümünün “1-a” nolu bendinde yer alan “Borca itirazın kabulüne” cümlesinin karar metninden tamamen çıkarılmasına, yerine, “Borca itirazın kabulü ile İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasındaki takibin borçlu E. C. yönünden durdurulmasına” cümlesinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına-