Defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamayacağı ve usulüne uygun tutulsun ya da tutulmasın ticari defterlerin içeriği sahibi aleyhine delil sayılacağından davacı defterlerinde yazılı miktardaki ödeme kaydı, davalı lehine davacı aleyhine delil oluşturacağı- Ödeme düşüldükten sonra kalan asıl alacak üzerinden itirazın iptâline karar verilmesi gerekeceği-
Satışa ilişkin faturaların her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, dava konusu faturaların açık fatura olduğu, açık faturaların bedelin ödenmediğinin karinesi olduğu, bu karinenin aksinin borçlu tarafından ispatlanması gerektiği, bu hususa dair ispatın yapılamadığı gerekçesiyle alacak davasının kabulüne karar verildiği-
Davalı şirkete meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen defterlerin ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, ancak gönderilen davetiye HMK mad. 222/5 uyarınca defterlerin ibrazından kaçınıldığı takdirde ibrazı talep eden tarafın iddiasını ispat etmiş sayılacağı yönünde bir şerhe yer verilmediği ve davetiye tebligat zarfı üzerinde duruşma günü ile muhatap şirkete tebliğ tarihi tarihinden önceki bir tarih olduğu anlaşıldığından, meşruhatlı davetiyenin usulüne uygun olarak davalı şirkete tebliği ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Bilirkişi raporunda davalı iş yerinde çalışan işçiler adına toplu ödemelerin yapıldığı, ancak cari hesap kartı ve kasa defterindeki yazıların davacıya ait olup olmadığının tespiti için yazı incelemesi yaptırılarak davacının ücret isteğinin değerlendirilmesi gerektiği-
Faturanın bedel kısmına ilişkin bölümünün satıcı tarafından imzalanmış olmasının satış bedelinin peşin olarak tahsil edildiği anlamına geldiği-
Sözleşme gereğince verilen çek bedelinin ödenmemesi nedeniyle tahsili istemi-
11. HD. 14.03.2016 T. E: 15, K: 2805-