Mahkemece taraf defterlerinin ibrazının istenerek uzman bilirkişi marifetiyle defterler üzerinde inceleme yapılması, ibraz edilen faturaların ve demirbaşların deftere kayıtlarının incelenmesi, davacının ibraz ettiği faturada belirtilen jeneratöre ilişkin motor ve seri numaraları belirtilmediğinden gerekirse faturayı düzenleyen şirketin İzmir şubesinden faturaya konu jeneratöre ait motor seri nosu ve şase noları sorularak her iki faturanın karşılaştırılması bu konuda uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceği- Borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK. mad. 222 uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği- Takip konusu faturanın davalının ticari defterlerine kaydedilmiş olduğu davalının da kabulünde olup, davalı tarafça faturaya sekiz günlük yasal süresi içerisinde itiraz veya iade edildiği savunulmamış olduğundan, mahkemece, davacının faturaya dayalı alacağın varlığını kanıtladığı-
Eser sözleşmesinin zorunlu şekil koşuluna bağlı olmadığı- Sözleşmenin kurulması için yazılı şekil şartı yok ise de davalı tarafından sözleşme ilişkisi inkâr edildiği takdirde yazılı delille ispata ilişkin kuralların gözetilmesi gerektiği- 6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerektiği-Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamayacağı- Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura, ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkün olduğu- Bu şekilde belge sunulduğu takdirde bu belgelere karşı davalının beyanı alınmalı duruşmaya gelmemiş ise bu belgelere karşı beyanı alınmak üzere isticvap kararı verilmesi gerektiği, delil olarak dayanıldığında ticari defter kayıtları da incelenerek sözleşme ilişkisinin ispatlanabileceği- Mahkemenin ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebileceği- Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olmasının şart olduğu- Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtlarının sahibi aleyhine delil olacağı- Sözleşme ilişkisinin ispatlanması halinde, tebliğ edilip itiraz edilmeyen faturanın miktar itibarıyla kesinleşeceği- Eser sözleşmesinde iş bedeliyle ilgili olan TBK'nın 481. maddeye göre iş bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse işin yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak bedelin belirlenmesi gerektiği-
Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK. mad. 222. (6762 sayılı TTK. mad. 84. ve 85) uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği- Mahkemece, davacıdan ödemenin iadesinin istenmesinin sebebi ile ilgili açıklama alınıp, taraflar arasındaki ticari ilişkide mevcut borcun tasfiyesi için yapılmış olan ödemelerin iadesinin istenemeyeceği gözetilerek, iadenin istenmesinin sebebi konusunda TBK'nın 78. maddesi kapsamında bir sebep ileri sürülmemesi durumunda, bu miktar ile ilgili istemin reddine karar verilmesi, bu ödemenin davacı tarafından, davalı adına üçüncü kişiye yapılan bir ödeme olup, davalının borcu olduğunun açıklanması durumunda ise, taraflardan bu husustaki delilleri toplanıp gerekirse taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği-
Euro cinsinden talep edilen alacağın ve fer'ilerinin depo kararı verildiği tarih itibariyle efektif satış kuru üzerinden TL'ye çevrilmesi gerektiği- İflas yoluyla takibe itirazın kaldırılması gerektiğinin anlaşılması üzerine, borçluya takip konusu borcu ödemesi için İİK'nın 158. maddesine uygun olarak bir depo kararı çıkarıması, mahkemece, depo emrinin verildiği güne kadar asıl alacak, faiz ve icra masraflarının hesaplattırılıp, borçluya İİK'nın 158. maddesine uygun olarak, depo kararında takip konusu borç ve fer'ilerinin depo kararı tarihi itibariyle ulaştığı miktarın açıkça gösterilmesi ve 7 gün içinde depo edilmemesi halinde iflasa karar verileceği meşruhatının yer alması gerektiği- Fatura tebliğinin şekle bağlı olmadığı, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabileceği- Uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılmasının uygun olduğu- Bir faturayı alan kişinin aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahip olduğu; aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılacağı-
Takip konusu alacağın menfi tespit davasına ilişkin yargılama devam ederken temlik edildiği anlaşıldığından, mahkemece, HMK. mad. 125/f.1 doğrultusunda davacıya seçim hakkını hangi yönde kullanacağı sorularak yargılamaya devam edilmesi gerekeceği- HMK. m. 125/f.I, davacının, istersen devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam edebileceği, bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralanın yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olacağı; isterse davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürebileceği-
Ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin kesin delil niteliğinde bulunduğu- Defterlerini yöntemince tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterlerinin lehine delil olamayacağı, ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatının, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılacağı- Faturanın zorunlu içeriği ve şekil şartlarına ilişkin ayrıntılı düzenleme Vergi Usul Kanunu'nda yer almakta olup faturanın olağan içeriğinin, akdin ifası ile ilgili hususlarla sınırlı olduğu ve faturanın içeriğinin, faturanın bu temel niteliğine uygun olmadığı taktirde, sekiz günlük itiraz süresinin geçirilmesinin bu hususları yazılı delil haline getirmeyeceği- Sekiz günlük faturaya itiraz süresinn, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi olmadığı, sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşıdığı- Faturaların tebliğ edildiğinin ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraza uğramadığının tespiti halinde, fatura içeriklerini taraflar arasındaki hukuki ilişkiye uygun olduğunun davacı tarafça kanıtlanmış olduğunun kabulü gerekli olup; bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının kanıt yükünün bu kez davalıya geçtiğinin kabul edilmesi gerektiği- Faturaların tebliğ edildiğinin davacı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da iade edildiğinin davalı tarafça kanıtlanması halinde davalı tarafça davacının hizmet vermediği savunulduğuna göre, faturaya konu hizmetin verildiğinin davacı tarafça kanıtlanması; davalının faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın davalı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı davalının (faturayı defterine kaydetmemek ve sözleşme ilişkisini inkâr etmek suretiyle), kabul etmemesi halinde hizmetin verildiğini davacının kanıtlaması gerekeceği- Davalının ticari defter ve kayıtları incelenmeksizin ve takip dayanağı faturanın davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı araştırılmaksızın "davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığı" gerekçesiyle, itirazın iptali davasının reddine karar verilmişse de, mahkemece, taraf vekillerince her iki tarafın ticari defterlerine delil olarak dayanıldığı hususu gözetilerek, davalı vekiline müvekkilinin ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmesi, ticari defterlerin ibraz edilmemesi halinde HMK. mad. 220 ve 222/5 uyarınca işlem yapılacağı hususu hatırlatılmak suretiyle kesin süre verilip davacı tarafa da faturanın davalıya tebliği ile ilgili varsa delil ve belgeleri sunmak üzere süre verilmesi, ardından uzman bilirkişiden rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Senede karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin ancak senetle ispatlanabileceği, eğer senede karşı ileri sürülen husus hukuki işlem niteliğinde değilse, bir diğer söyleyişle hata, hile, ikrah, muvazaa gibi temelinde iradeyi sakatlayan, haksız fiil benzeri hukuki olgulara dayanılması halinde bu kural uygulanmayıp, tanık deliline de başvurulabileceği- Talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurmasının, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlı olduğu; davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmamış, defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiş, davacı hem bononun hileyle elinden alındığını söylemiş, hem de davalı yanla aralarında geçmişte ticari ilişki bulunduğunu ve bu ilişkiden doğan borcunu ödediğini bildirmiş olduğundan; hile iddiası bakımından tanık dinlenmesi yasaya uygun ise de bu durumda; bizzat davacının iddiaları çerçevesinde bir hile olgusundan söz edilemeyeceği; ödemeye yönelik iddiaların ancak senetle ispatlanabileceği ve davalı defterlerine münhasır delil olarak dayanılmaması karşısında, sırf bunların sunulmamış olmasının davalı aleyhine yorumlanamayacağı-
Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtlarının, sahibi lehine değil aleyhine delil teşkil edeceği-