Davacı tarafın prim alacağı konusunda davalının ticari defterlerine dayandığı, davalının defterleri sağlıklı değil ise bu durumun davacı aleyhine değerlendirilmemesi gerekeceği, o nedenle davacının talep ettiği prim alacağı ile talep edilen dönemler için HMK.’un ilgili hükümleri hatırlatılarak ticari defterlerinin ibrazının istenmesi, gerekirse işyerinde keşif yapılmalı ve sonucuna göre davacının yaptığı yurt içi satış üzerinden prim alacağının belirlenmesi ve hüküm altına alınması gerekeceği-
Eser sözleşmelerinde eserin yapıldığını ispat yükünün yüklenicide, iş bedelinin ödendiğini ispat yükünün  ise iş sahibinde olduğu- Davalının, akdi ilişkinin varlığını inkâr ettiği ancak davacının ise bunu ticari defter kayıtlarıyla ispatladığı- Artık iş bedelinin ödendiğini ispat yükünün davalı iş sahibinde olup, davalının ticari defterlerinde ödeme kaydı bulunmadığı gibi ödeme savunmasında dahi bulunulmamış olduğundan, ödeme vakıası ispat olunmadığı için, davanın kabulüne karar verilmesinin gerektiği-
Aslolan peşin satış olduğundan davacı, davaya dayanak yaptığı çek ve senetlerin avans olarak ya da teminat olarak davalı tarafa verildiğini ve bedellerinin de ödendiğini usulüne uygun delillerle ispat etmek zorunda olduğu, yasal dayanakları bulunmayan ve tek yanlı olarak hazırlanan ticari defterlere kaydedilen veriler tarafların lehine değil, ancak aleyhine delil olarak değerlendirileceği-
Davacının defterinde kayıtlı olup davalı defterinde kayıtlı olmayan 30/08/2008 tarihli 647,82 TL bedelli fatura içeriğindeki malın usulüne uygun olarak teslim edildiğinin davacı tarafından dayanak belgelerle ispatlanamamış olmasına rağmen, 647,82 TL'lik alacak miktarının kabul edilmesinin doğru olmadığı-
Davalı tarafa ticari defterlerini sunması hususunda HMK. mad. 222 uyarınca ara karar kurulmadan, davalı tarafa usulüne uygun ihtar yapılmadan ve bu deliller de henüz incelenmeden sırası gelmeyen yemin deliline dayanılarak yemin teklifi hakkının kullandırılmasının ve yemininin sonucuna göre karar verilmesinin hatalı olduğu- Davacı şirket ile davalı şirket yetkilisi arasındaki yazışmaların HMK. mad. 199. maddesi uyarınca yazılı belge kapsamında değerlendirilmesi ve tüm bu delillerin tartışılıp irdelenmesi gerekirken henüz incelenme sırası gelmeyen yemin teklifi hakkı kullandırılarak karar verilmesinin hatalı olduğu-
Hizmet tespitine yönelik davalarda davacı işçinin çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliği dikkate alınarak, ücretinin ve davalı SGK'na (Devredilen SSK) davalı işveren tarafından ödenen ve ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenebilmesi amacıyla prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması gerektiği- Davacı tarafından tüm çalışma süresine ilişkin prime esas kazancın tespiti talep edilmesine rağmen, dava konusu dönemler yönünden aylara ve yıllara göre tespiti istenilen ücretin ne kadar olduğu ayrı ayrı açıklanmadan, aylık net ücretin ... TL olduğu belirtilerek prime esas kazancın tespitinin talebi hatalı olduğu- Mahkemece, davacının tespitini istediği "prime esas kazancın aylara ve yıllara göre ne kadar olduğu ayrı ayrı açıklattırılarak" davacının talebinin somutlaştırılması gerektiği- Ücret miktarı, HUMK 288'de (HMK 200.'de) belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmak kaydıyla işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkün olduğundan buna göre araştırma yapılması gerektiği-
6183 sayılı Yasa'ya dayalı menfi tesbit davası-Davacının ticari defterlerinin usule uygun olarak tutulup tutulmadığı hususunda ek bir rapor alınarak yasaya uygun tutulmuş ise, HMK. mad. 222/3, cümle 3 uyarınca, diğer şirket defterlerinde hiç kayıt içermemesi nedeni ile lehine delil olduğu; aksi durumda davacı iddiasını ispatlayamadığının kabul edilmesi gerektiği- 6183 s. Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olduğu- Davalı vergi idaresinin harçtan muaf olduğu- Red sebebi aynı olan davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Somut olay bakımından, icap (=öneri) niteliğinde sayılan proforma faturada yazılı mal bedelinin alıcı tarafça tümden ve peşinen ödenmesi ile sözleşmenin kurulmuş sayılacağı, bunun üzerine kısım kısım mal teslimi yapan satıcının proforma faturada gösterilen birim değerden fazla tutarlarla düzenlediği faturaların itiraz edilmeyerek ticari defterlere kaydı ile sözleşmenin bu yeni tutarlar üzerinden tadil edildiğinin kabulü ve alıcının bu miktarlardan sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varıldığı- Hal böyle olunca, yerel mahkemece verilen direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğu- Ne var ki, Özel Dairece bozma nedenine göre davalı şirket vekilinin mahkemece hükmolunan icra inkar tazminatına ilişkin temyiz itirazları incelenmediğinden bu konuda inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderileceği-
Asıl ve birleşen davada davacı vekilince birleşen davada reddedilen kısma ilişkin bulunan iki adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davalının defter kayıtlarını bu sebeple ibraz etmediği ileri sürüldüğü, Yargıtay bozma ilamına uyulduğu ve asıl ve birleşen davada davacı yararına usuli kazanılmış hakkın doğduğu da gözetilerek belgenin içeriği konusunda davacının beyanının kabul edileceği sonucuna varılarak birleşen davada reddedilen kısma ilişkin iki adet fatura yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davacı tarafın delil listesinde taraf ticari defterlerine dayandığı gözetildiğinde, sadece davacı taraf defterleri incelenerek sonuca gidilmesi doğru olmadığından, mahkemece davalı şirket ticari defter ve kayıtları da getirtilerek HMK'nın 222. maddesi kapsamında birlikte değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekeceği-