İtirazın iptali davasında, davalının "davacı kooperatiften olan huzur hakkı alacağının mahsubunu" talep etmesi takas def'i olarak kabul edilir mi?
Davacıya ait ticari defter kayıtlarına göre; taraflar arasında 13.01.2011-18.01.2012 tarihleri arasında ticari ilişkinin bulunduğu, bu süreçte davacının davalı şirkete toplam 182.584,34 TL tutarında 195 adet satış faturası düzenlediği, buna karşılık davalıdan 83.206,94 TL tahsil ettiği, davacının bakiye 99.377,37 TL alacağının kaldığı, davalıya yapılan ihtara rağmen davalının incelemede defterlerini hazır etmediği, ancak davacının defterlerde kayıtlı olan 182.584,34 TL tutarındaki 195 adet satış faturası ve içeriği malları davalıya teslim ettiğini sevk irsaliyeleri ile birlikte kanıtlaması gerektiği, dosyaya sunulan sevk irsaliyelerine göre fatura içeriği malların Adapazarı/Sapanca'dan İstanbul’a gönderildiği, mal tesliminin şoförlere yapıldığı, davalıya mal teslimine ilişkin bir belge sunulamadığı, davalı şirket kaşe ve imzasına 13.05.2011-12.08.2011 tarihleri arasında düzenlenen 11.090,29 TL tutarlı fatura içeriği malın teslim edildiği, ancak davacı şirket defterlerindeki ödeme seyrine göre 13.05.2011-12.08.2011 tarihleri arasında davalı şirketin davacıya 68.677,96 TL ödeme yaptığı, bu nedenle davacının davalıya teslim ettiği 11.090,29 TL tutarlı fatura bedelinin ödendiği, davacının rapora itirazları ile birlikte münhasıran davalı şirket defterlerine dayandığını bildirdiği, ancak davacının HMK'nun 222/5. maddesi gereği münhasıran davalı şirketin defterlerine dayanması için davacının delil listesinde karşı tarafın defterlerine münhasıran dayandığını açıkça belirtip başka bir delile de dayanmaması gerektiği, delil listesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığı gerekçesiyle kanıtlanamayan davanın reddine karar verildiği ve kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre bu kararın onanması gerektiği-
Ticari satış nedeniyle davacı alacağının tahsili için girişilen takibe itirazın iptali davasında faturanı tek başına alacağın kanıtı olmadığı ve fatura düzenlenmesinin tek başına mal teslimini kanıtlamayacağı- Tek taraflı olarak düzenlenen faturanın faturayı düzenleyenin kendi defterlerine kayıt edilmiş olmasının da alacağının varlığını ispatlamayacağı- Teslim tutanağının tarih ve içerik itibariyle faturayı kapsamaması halinde mahkemece, fatura konusu içeriğin davalı tarafından davacıya teslim edildiğinin kabul edilemeyeceği-
Taraflar ticari defterlerini yasaya uygun tutmuş olsalar dahi iki tarafın defterlerinin uyuşmaması halinde ticari defterlerin delil vasfı kazanamayacağı-
Borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması koşulunun, tasarrufun iptali davasına bakan mahkemece res'en araştırılması gerektiği- "Alacağının, süre gelen araç alım-satımından kaynaklandığını, iptali istenen tasarruf tarihinden önce doğduğunu, takibe konun çekin ileri tarihli düzenlendiğini" ileri süren davacı-alacaklının, ticari defterlerini, "yeterli olmadığı" gerekçesiyle ibraz etmemesi halinde, borcun gerçek doğum tarihinin tespiti için, mahkemece, davacı alacaklının "mevcut" ve davalı borçlu şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması (ve davacı ile davalı borçlu arasında başka bir ticari ilişki tespit edilememesi halinde, çekin, davacı ile davalı borçlu arasındaki araç satımından kaynaklandığı kabul edilerek) işin esasına girilmesi gerektiği-Tasarrufun iptali davasının, tasarruf tarihinin borcun doğumundan önce olması nedeniyle reddi halinde, kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Tarafların, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorunda oldukları ve taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceği, ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılacağı-
Mahkemece, var ise önceki yıllara ait poliçe örnekleri ile ödemelere ilişkin tüm belgeler temin edilerek, çekle yapılan ödemeler, taraflar arasındaki ihtarname içerikleri dikkate alınmak, gerektiğinde davalı ve asli müdahil Ltd. şirketinin ticari defter ve kayıtları üzerinde HMK. mad. 222 doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve poliçe üzerindeki açıklamalar da gözönüne alınmak suretiyle,ödemelerin niteliği de tartışılarak davalı sigortacının yangın tarihini de kapsayacak şekilde sorumluluğunun başlayıp başlamadığı, sözleşmenin feshedilip edilmediği hususları araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
İİK. mad. 228 uyarınca açılan iflasta istihkak iddiasına ilişkin davada, yevmiye defteri ile sunulan envanter defterlerinin tamamının kapanış tasdiklerinin bulunmadığından, HMK. mad. 222/2 uyarınca sahibi lehine delil olma özelliği olmayacağı- Usule uygun tutulmayan envanter defterinde kayıtlı menkuller yönünden kabul kararı verilmesinin hatalı olduğu, usulüne uygun tutulmuş yevmiye defterlerinde kayıtlı menkuller yönünden davanın kabulü gerektiği-
Tacir olmayan tarafın, davacının ticari defterlerinin münderecatını kabul edebileceği; bu halde taraflardan birisinin ticari defterlerindeki kayıtların esas alınarak sonuca gidilebileceği- Davalı tacir olmadığı gibi, davacının sunduğu defterlerin delil olamayacağı itirazında bulunduğu; davacı şirket defterlerindeki ödemeye ilişkin kayıtların esas alınarak karar verilmesinin hatalı olduğu-
Her iki tarafın, ticari defter ve kayıtlarına delil olarak dayandığı ve kısa kararın tefhim edildiği celsede, davacının şirkete ait ticari defterlerinin incelenmesi talebini tekrar ettiği;buna göre, HMK 222 madde koşullarının gerçekleşmesi halinde, usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerin tutan lehine delil niteliğinde sayılacağından, davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-