Bankalar Kanunundan kaynaklanan fon alacaklarına ve bu kanuna göre hazine alacağı sayılan alacaklara ilişkin dava ve takiplerde zaman aşımı süresinin 20 yıl olduğu–
Borçlunun açtığı menfi tespit davasının zamanaşımını kesebilmesi için “mahkemece tedbir kararı” verilmesine gerek yok ise de, alacaklının yargılamaya katılarak def’i yoluyla “alacaklı olduğunu” ileri sürmesinin zorunlu olduğu-
Takibin kesinleşmesinden sonra, dosyanın takipsiz bırakılarak takip dayanağı belgenin zamanaşımına uğraması halinde İİK. nun 71/son maddesinin göndermesi ile aynı kanunun 33/a maddesi gereğince “icranın geri bırakılmasına” karar verilmesi gerekirken “takibin iptaline” karar verilemeyeceği-
Davacı şirketin hamili olduğu çek bedelinin davalı keşideci tarafından ödenmediği iddiasıyla, TTK.nun 644 ncü maddesi uyarınca çek bedelinin tahsili istemi-
Alacaklı asilin, “ibranamenin vekili tarafından verildiğini” kabul etmiş olması nedeniyle, itfa itirazına dayanak yapılan belgenin, İİK. nun 71/II maddesinde sayılan imzası ikrar edilmiş belgelerden olduğunun kabulü gerekeceği-
Kambiyo senedi niteliğinde bulunmayan (örneğin; “keşide yeri” bulunmadığı için) çek niteliğini taşımayan takip dayanağı belge hakkında Ticaret Kanunundaki 6 aylık zamanaşımı süresinin değil Borçlar Kanunundaki 10 yıllık zamanaşımı süresinin söz konusu olacağı-
“Takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğradığı, borcun itfa veya imhal edildiği itirazı” nın İİK. 71 uyarınca belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı olmadığı-