Bir kararın kesinleşmesi için kesinleştirme şartlarının oluşması yeterli olduğu, karara kesinleştirme şerhinin yazılmasının gerekmediği- Şeklen kesinleşmiş bir kararın, temyize konu kararda yazıldığı üzere “... maddi hataya müstenit olduğundan ...“ söz edilemeyeceği gibi, gereğinin açıkça ya da zımnen yerine getirilmemesinin de düşünülemeyeceği- İcra müdürlüğünün davaya konu icra emri ve yenileme emri işlemleri, kesinleşme şartlarını taşıdığı anlaşılan Bölge Adliye Mahkemesinin şekli anlamda kesinleşmiş kararına uygun olup, şikayetin reddi gerektiği-
Şikayetçi borçlu şirketin takibe dayanak genel kredi sözleşmesinde bildirilen adresinin “..................” olduğu, hesap kat ihtarının yine bu adrese tebliğe çıkartıldığı, muhatap borçlunun taşınması nedeni ile tebligatın iade edildiği, muhatap borçlunun adres değişikliğine ilişkin beyanının bulunmadığı anlaşılmakla, İİK’nun 68/b maddesi uyarınca muhatap borçluya çıkarılan hesap kat ihtarının adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılacağından, borçluya hesap kat ihtarının usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğunun kabulü gerekeceği- İpotek veren taşınmaz malikleri ......., ........... ve ............’ye çıkartılan hesap kat ihtarı tebliğlerinin ipotek resmi senetlerinde belirtilen adreslerine ulaştığı, tebliğlerin iade sebepleri de dikkate alındığında İİK’nun 148/a maddesi uyarınca hesap kat ihtarnamelerinin adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılacağından, ipotek verenlere hesap kat ihtarının usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğunun kabulü gerekeceği, ancak, ..........’ye hesap kat ihtarı tebliği adres yetersizliği nedeni ile iade edildiğinden, İİK’nun 148/a maddesi uyarınca tebliğ edilmiş sayılamayacağı-
Alacaklı banka tarafından borçluya gönderilen Hesap Kat İhtarnamesi’nde borçlu şirketin iki ayrı adresinin yer aldığı, bu adreslerden birisinin borçlu şirket genel kurulunun kararı ile belirlenen adres olduğu ve adres değişikliğine ilişkin kararın Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin .......... tarihli .......... no'lu nüshasında yayınlandığı, aynı adresin taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinde borçlu şirket adresi olarak yer aldığının tespit olunduğu, belirtilen adresin borçlu şirket adresi olmadığına dair bir iddianın da bulunmadığı gibi, işbu anılan yeni şirket adresine ise çıkarılan tebligatın; muhatabın taşındığı, yeni adresinin bilinmediği gerekçesiyle ............tarihinde iade edildiği, işbu anılan son belgenin dava dosyasına alacaklı tarafından sunulduğu görülmekle, İİK'nun 68/b maddesi uyarınca muhatap borçluya çıkarılan hesap kat ihtarının adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılacağından borçluya hesap kat ihtarının usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğunun ve dolayısıyla takip şartının gerçekleştiğinin kabulü gerekeceği-
İİK'nun 150/ı maddesi kapsamında ipotekli takip yapılabilmesi ve icra emri gönderilebilmesi için, asıl borçlu ve ipotek veren taşınmaz malikleri 3. kişilere ihtarnameye ilişkin tebligatın İİK'nun 68/b koşullarında yapılmış sayılması gerekeceği, somut olayda; ipotekli taşınmaz malikine çıkarılan ihtarnamenin, usulüne uygun tebliğ edilmediğine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi’nin gerekçesi isabetli olmakla birlikte icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken anılan karar ile ............. İcra Müdürlüğü' nün sayılı dosyasındaki takibin iptaline karar verilmesi bozmayı gerektirir ise de anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
İİK'nun 150/ı maddesi kapsamında ipotekli takip yapılabilmesi ve icra emri gönderilebilmesi için, asıl borçlu ve ipotek veren taşınmaz malikleri 3. kişilere, ihtarnameye ilişkin tebligatın İİK'nun 68/b koşullarında yapılmış sayılması gerekeceği, somut olayda; ipotekli taşınmaz malikine çıkarılan ihtarnamenin, usulüne uygun tebliğ edilmediğine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi’nin gerekçesi isabetli olmakla birlikte icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken anılan karar ile ........... İcra Müdürlüğü' nün ........ sayılı dosyasındaki takibin iptaline karar verilmesi bozmayı gerektirir ise de anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Dosya içinde yer alan bilgilere göre borçluya noter aracılığı ile gönderilen hesap kat ihtarının 22/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun hesap özetine 8 günlük süre içinde itiraz etmediği anlaşılmışsa da, borçlu tarafından dava dilekçesinde bahsedilen ihtarname tarihi olan 19/01/2009 tarihinden sonra borç yapılandırılması gereği yapıldığı iddia edilen ödemelere ilişkin alacaklı tarafından cevap dilekçesi ekinde ödeme tablosu sunulduğunun görüldüğü, bu durumda, mahkemece, borçlunun hesap kat ihtarından sonraki ödeme iddiasının, değerlendirilerek, yapılandırma gereği yapılmış ödemeler olup olmadığı da sorularak, ödeme belgelerinin İİK'nun 33. maddesi bağlamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği tartışılarak, ödemelerin İİK' nun 33. maddesi kapsamında olduğu sonucuna varılırsa, gerektiğinde, Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınması suretiyle sonuca gidilmesi gerekeceği-
İpotek veren borçlu şirketee hesap kat ihtarnamesi tebliğ işleminin “Adres kapalı . Yönetici , kapıcı ,komşu bulunamadı. Firma sahibi M.Ö. telefonla aranıp haber verildi, 2 nolu haber kağıdı kapıya yapıştırıldı. Mahalle muhtarına 21 yapıldı ” açıklaması ile tebliğ edildiği, TK’nın 21/1. maddesine göre tebligat yapılması halinde, tebliğ memuru, tebliğ evrakını tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde, tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de, mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirmesi gerekmekte olup bu haliyle yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunun anlaşıldığı, hal böyle olunca, ihtarname tebliğinin usulsüz olduğu ancak .... Noterliği’nin ihtarnamesi ile borçlu tarafından, hesap kat ihtarnamesine itiraz edildiğinin görüldüğü, bu durumda, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca hesap kat ihtarnamesine itiraz tarihinin ihtarname tebliğ tarihi olarak kabulü gerekeceği-
Takibe dayanak yapılan ihtarnamesinin borçlunun “......................” adresine tebliğe çıkartıldığı ve “muhatap tanınmıyor iade” şerhi ile iade edildiği, ihtarnamenin tebliğe çıkartıldığı adresin, borçlunun takip dayanağı ipotek belgesinde yazılı adresi olduğu ve borçlu tarafından adres değişikliği konusunda bir bildirimde bulunulduğu ileri sürülmediğine göre ihtarnamenin ipotek senedinde yazılı adrese ulaştığı tarihin hesap özetinin tebliğ tarihi olarak kabulü gerekeceği, bu durumda usulüne uygun muacceliyet ihtarının tebliğ edildiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin şikayetin reddine ilişkin kararı yerinde olup Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
İpotek takibinde yapılan şikayetin "bekletici mesele" yapılarak mahkemenin icra emrinin iptali kararı uyarınca ihalenin feshine karar verilmesinin hatalı olduğu- Takip hukukundan doğan uyuşmazlıklarda kanunda yer alan haller dışında bekletici mesele yapılamayacağı- Bekletici meseleye ilişkin hususun icra mahkemesince yorum yoluyla genişletilmesinin icra iflas hukukunun temel ilkeleri ve icra yargılamasının varlık nedeni ile bağdaşmayacağı- İpoteğin paraya çevrilmesi yol ile takipte borçlunun takibin iptalini istemli şikayeti ihalenin feshi dosyasının karar tarihi itibariyle derdest olduğu ve ihale tarihinde satışın durdurulması yönünde verilmiş bir karar bulunmadığı görüldüğünden, ihalenin gerçekleşmesinin usul ve yasaya uygun olduğu-
İpotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye, İİK'nun 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için Türk Medeni Kanunu'nun 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenilmesi, yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerektiği- Bir başka ifadeyle, söz konusu düzenleme gereğince, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü şahsa ihbar yapılmadıkça, onun yönünden borç muaccel olmayacağından hakkında icra takibi başlatılamayacağı- İpotekli taşınmaz maliklerine icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerektiği, bu husus kamu düzeninden ve ilamlı takip yapma şartı olduğundan, İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbi olduğu ve mahkemece re'sen nazara alınması gerekeceği-