Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulünde olduğu gibi, banka ve kredi veren kuruluş olmayan alacaklının limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapması ve borçluya icra emri gönderilmesi mümkün olmadığı gibi gerek resmi senet gerekse takipte dayanılan hesap kat ihtarnamesi ve cevap dilekçesi içeriğinden aynı taşınmazda aynı alacağın teminatı olarak tesis edildiği anlaşılan ipotekler için tek bir takip yapılması gerekeceğinden şikayetin bu gerekçeyle kısmen kabulü ile şikayetçi borçlu yönünden icra emrinin tümden iptaline karar verilmesi gerekeceği- Takipte yer alan ........ ada ....... no'lu parseldeki ipotek nedeniyle icra emrinde dava dışı taşınmaz malikleri ....., ........ ve ............. gösterilmek suretiyle takip başlatılmış olup, borçlunun bu taşınmazlar yönünden malik sıfatı ve dolayısıyla aktif husumet ehliyeti bulunmadığı halde bu ipotek yönüyle başlatılan takibin şikayetçi borçlu yönünden iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı-
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinin iptali istemine ilişkin uyuşmazlıkta; tarafların aralarında düzenlemiş oldukları bedelli ipoteğin kesin borç (ana para) ipoteği niteliğinde olmadığı, bu nedenle İİK'nun 149. maddesinin uygulanmasının mümkün bulunmadığı-
Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulünde olduğu gibi, banka ve kredi veren kuruluş olmayan alacaklının limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapması ve borçluya icra emri gönderilmesi mümkün olmadığı gibi gerek resmi senet gerekse takipte dayanılan hesap kat ihtarnamesi ve cevap dilekçesi içeriğinden aynı taşınmazda aynı alacağın teminatı olarak tesis edildiği anlaşılan ipotekler için tek bir takip yapılması gerekeceğinden şikayetin bu gerekçeyle kısmen kabulü ile şikayetçi borçlu yönünden icra emrinin tümden iptaline karar verilmesi gerekeceği- Takipte yer alan ........... ada ........... no'lu parseldeki ipotek nedeniyle icra emrinde dava dışı taşınmaz malikleri .........., ........... ve ............ gösterilmek suretiyle takip başlatılmış olup, borçlunun bu taşınmazlar yönünden malik sıfatı ve dolayısıyla aktif husumet ehliyeti bulunmadığı halde bu ipotek yönüyle başlatılan takibin şikayetçi borçlu yönünden iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Borçlu vekilinin istinaf dilekçesinin açıklamalar kısmının üçüncü paragrafında ".... eksik hüküm kurulduğunu dava dilekçesinin sonuç kısmında "İpoteğin kapsamadığı gayrinakti krediler ve kefalet eklenerek ilamlı icra takibi yapılamayacağından icra takibinin iptali, bu talep kabul edilmezse istenilmeyecek alacak kalemlerinin istenilmiş olması nedeniyle icra emrinin iptali" istenilmesine rağmen bu hususta gerekçeli kararda hüküm kurulmadığı ...” açıklaması ile ilk derece mahkemesince dava dilekçesindeki talepleri hakkında eksik inceleme ile karar verildiği iddiasında bulunulduğu halde Bölge Adliye Mahkemesince de bu hususun değerlendirilmemesinin doğru olmadığı, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince, HMK'nın 359/2. maddesi gözeltilmek suretiyle borçlunun ipoteğin üçüncü kişiye kefaletine ilişkin borçlarını ve gayrinakdi kredileri kapsamadığına yönelik talepleri de incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, banka ve kredi veren kuruluş olmayan alacaklının limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapması usulsüz ise de; ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermemesi, alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapılmasına engel olmayıp bu durumda borçluya örnek 9 ödeme emri gönderilmesi gerekeceği, o halde mahkemece, limit ipoteğine dayalı ilamlı takip yapılamayacağına yönelik şikayetin kısmen kabulü icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde takibin iptaline hükmolunması; bunun yanı sıra gerek resmi senet, gerekse takipte dayanılan hesap kat ihtarnamesi ve cevap dilekçesi içeriğinden aynı taşınmazda aynı alacağın teminatı olarak tesis edildiği anlaşılan ipotekler için tek bir takip yapılması usul ve yasaya uygun ise de takipte tek bir icra emri düzenlenmiş olup limit ipoteği yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesi sebebiyle, aynı taşınmazdaki karz ipoteğini de kapsayacak şekilde icra emrinin tümden iptaline karar verilmesi gerekirken diğer şikayet nedenleri incelenerek icra emrinin düzeltilmesinin isabetsiz olduğu- Takipte yer alan ...... ada ..... no'lu parseldeki ipotek nedeniyle icra emrinde dava dışı taşınmaz malikleri ......, ...... ve ............ gösterilmek suretiyle takip başlatılmış olup, borçlunun bu taşınmazlar yönünden malik sıfatı ve dolayısıyla aktif husumet ehliyeti bulunmadığı halde bu ipotek yönüyle başlatılan takibin şikayetçi borçlu yönünden iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Muacceliyet ihtarı tebliğ işlemi usulsüz ise İİK'nın 16/1. maddesi gereğince bu hususun öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde şikayet konusu yapılabileceği; şayet muacceliyet ihtarı hiç gönderilmemiş ise İİK'nın 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayetin söz konusu olacağı, somut olayda, şikayet borçluya muacceliyet ihtarı yerine geçmek üzere gönderilen hesap kat ihtarı tebliğ işlemi usulsüz ise de, şikayetçi borçlu tarafından bu husus en geç icra emri tebliğ tarihi olan 06.02.2019 tarihinde öğrenilmiş olduğundan, icra mahkemesine yapılan 24.06.2019 tarihli şikayetin süresinde olmadığının kabulü gerekeceği-
Türk Parası ile bir ipotek yapılıp, ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takibe geçildiğinde alacağın muayyenlik ilkesine göre ana paranın tür ve miktarının değiştirilemeyeceği, bu nedenle kredi sözleşmelerindeki yabancı para alacağı üzerinden borçluya tebliğ edilen hesap özetine dayanılarak akdin muayyenlik ilkesi gözetilmeksizin icra emri tebliğ ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağı, bu hususun kamu düzenine ilişkin olup her zaman ileri sürülebileceği-
Aynı miktarı içeren hesap kat ihtarının takip başlatıldıktan sonra yeniden borçluya tebliğ edilmesinin herhangi bir sonuç doğurmayacağı, borçlu yönünden İİK’nun 150/ı maddesi şartlarının sağlandığı, şikayetçi diğer borçlulara ise ............ tarihli hesap kat ihtarının tebliği ile takibe devam edilemeyeceği anlaşıldığından, şikayetçi borçluya hesap kat ihtarının takipten önce usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmakla, diğer şikayetçiler yönünden icra emrinin iptaline, borçlunun şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İpotekli taşınmaz maliki üçüncü şahsa ihbar yapılmadıkça, onun yönünden borç muaccel olmayacağından hakkında icra takibi başlatılamayacağı-
Takibe dayanak belgelerin ibrazı takip şartı olup fotokopi niteliğindeki belgeye dayanılamayacağı-