Tapu kaydının iptalinden kaynaklanan tazminat isteği- Tapu Sicil memurlarının sicilin hatalı tutulmasından sorumlu bulunacakları, sicilde yapılması gereken işlemi yapmamaları suretiyle ortaya çıkan olumsuz eylemlerin de aynı kapsamda düşünülmesi gerekeceği-
Davacının açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının son kayıt malikinin iyiniyetli olduğu gerekçesiyle reddine dair verilen kararın kesinleştiği, ancak istenilen tazminat bakımından davanın halen derdest olduğu; o halde; eldeki dava ile derdest olduğu bildirilen dava dosyası arasında 6100 Sayılı HMK'nın 166. maddesi uyarınca fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan, her iki dava birleştirilerek sonuca gidilmesi gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil davasının davacının taşınmaz mülkiyetini yitirdiğinin kesinleştiği (iptal ve tescil davası kararının kesinleştiği) tarihten sonra açılabileceği-
Tapu kaydının iptalinden kaynaklanan tazminat isteği, tapu sicilinin tutulmasından devletin sorumluluğu- Kıyı kenar çizgisi-
Tapu Sicil memurlarının sicilin hatalı tutulmasından sorumlu bulunacakları ilkesi yanında, sicilde yapılması gereken işlemi yapmamaları suretiyle ortaya çıkan olumsuz eylemlerin de aynı kapsamda düşünülmesi gerekeceği, o halde, olayda davalı Tapu Sicil Müdürlüğü'nün dolayısıyla Hazine'nin Türk Medeni Kanunu'nun 1007 (Medeni Kanunun 917) maddesinden kaynaklanan sorumluğunun dikkate alınmasının zorunlu olduğu, bu bağlamda, çekişmeli taşınmazın değerinin belirlenmesinin önem taşıdığı-
Davanın konusu olan bir taşınmazın değeri belirlenirken; cins ve nev'i, yüzölçümü, değeri etkileyebilecek tüm nitelik ve unsurlar, varsa imar durumu vergi beyanı, resmi kurumlarca yapılmış değer takdirleri, arazilerde taşınmaz malın mevki ve koşullarına göre olduğu gibi kullanılması durumunda getirebileceği net gelir; arsa ise emsal satışlara göre olması gereken satış değeri, taşınmazda yapı var ise, resmi birim fiyatları, maliyet hesapları ve yıpranma payı ile bedelin saptanmasında etkili olacak diğer objektif ölçülerin göz önüne alınmasında zorunluluk olduğu-
Tapu Sicil memurlarının sicilin hatalı tutulmasından sorumlu alacakları ilkesi yanında, sicilde yapılması gereken işlemi yapmamaları suretiyle ortaya çıkan olumsuz eylemlerin de aynı kapsamda düşünülmesi gerekeceği; olayda davalı Tapu Sicil Müdürlüğünün dolayısıyla Hazinenin Türk Medeni Kanunun TMK.’nun 1007. maddesinden kaynaklanan sorumluğunun dikkate alınması zorunlu olup; bu bağlamda, çekişmeli taşınmazın değerinin belirlenmesinin önem taşıdığı-
Mülkiyetin yitirildiği iddiası ile açılan ve devletin sorumluluğunu gerektiren tazminat davalarında, hazinenin herhangi bir haksız fiiline ya da sebepsiz zenginleşme nedenine dayanılmadığından, B.K. 125 maddesinde ifadesini bulan genel zaman aşımının dava süresinin hesaplanmasında esas alınması gerekeceği ve davanın 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olacağı-
Belgelere aykırılık nedeniyle oluşturulacak sicil dışında, örneğin sahtecilik gibi yolsuz nitelik taşıyan sicillerden dolayı Hazinece Türk Medeni Kanununun 1007. maddesinde öngörülen sorumluluk nedeniyle açılan iptal davalarında Hazine yönünden aktif dava ehliyetinin bulunduğunun Yargıtay'ın istikrar kazanmış içtihatlarıyla kabul edilmiş olduğu-