Mahkemece, arsa niteliğindeki taşınmazın emsalinin üstün ve eksik yönleri belirlenip karşılaştırma yapılarak zeminine; resmi birim fiatları esas alınıp yıpranma payının düşülerek üzerindeki muhdesat durumuna göre karşılık saptanmasının; taşınmazın tarım arazisi olması halinde net gelir üzerinden bilimsel yollarla değerinin belirlenmesinin; her iki halde de yıpranma payının düşülmesi, emsalin zorunluluk olmadıkça yakın ve benzer bölge ve yüzölçümlü olmasının, bu konuda taraflara emsal gösterme olanağının tanınmasının gerekeceği-
Tapu kaydının iptalinden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin davada, davalı Tapu Sicil Müdürlüğünün dolayısıyla Hazinenin Türk Medeni Kanunun 1007 (Medeni Kanunun 917) maddesinden kaynaklanan sorumluğunun dikkate alınması ve çekişmeli taşınmazın değerinin belirlenmesi gerekeceği-
Tapu kaydının iptalinden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin davada; her iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi, taşınmazın iptal tarihindeki gerçek değerinin belirlenmesi, belirlenen bedele talep gibi dava tarihinden faiz işletilmesi, davanın açılmasında kusuru bulunmayan davacı taraf lehine kabul edilen bedel üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi ve yine aynı gerekçe ile yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılması gerektiği-
Davacı Hazine, 975 (3) nolu ihdasen oluşan parselde yapılan imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ve sicil kaydının dayanaksız hale geldiğini belirterek imar öncesi duruma dönülmesini ve ihdasen oluşan parselin yeniden adına tescilini olmadığı takdirde zararının tazmini istemi ile davayı açmış olup; ne varki; çekişme konusu 975 (3) parselin ihdas suretiyle S. Belediyesi adına tescil edildiği ve Hazine adına sicil kaydının bulunmadığı gözetilerek davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği (MK. mad. 1007)- Devletin sorumluluğu tapu sicilinin tutulması sırasında, sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de eylem yada işlemin kusura dayanmasının aranmayacağı, devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluk olduğu- Adam çalıştıranın (somut olayda devletin), objektif özen eksikliğinin doğurduğu zarardan sorumlu olacağı ve çalışanın seçiminde, talimat vermede ve denetlenmesindeki eksiklik yada bozukluk nedeniyle çalışanın çevre ve ilgililer için hakların kazanılması ve kullanılması açısından özel bir tehlike oluşturacağı, sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden devletin, aykırı kayıtlardan doğan zararları da ödemeyi taahhüt etmiş olduğu, dayanaksız ya da hukuksal duruma uymayan kayıtlar düzenlemenin ve taşınmazın niteliğinde yanlışlıklar yapmanın da aynı kapsamda düşünülmesi gerekeceği, tapu sicil memurlarının sicilde yapılması gereken işlemi yapmamaları suretiyle ortaya çıkan olumsuz eylemlerin de aynı kapsamda düşünülmesi gerekeceği-
Tapu iptal kararının kesinleşme tarihi itibariyle taşınmazın gerçek bedelinin saptanması ve çekişmeli paya isabet eden kısmının hüküm altına alınması; bunun yanında, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de haklılık durumuna göre taraflara yüklenmesi gerekeceği-
Tapu Sicil memurlarının sicilin hatalı tutulmasından sorumlu bulunacakları ilkesi yanında, sicilde yapılması gereken işlemi yapmamaları suretiyle ortaya çıkan olumsuz eylemlerin de aynı kapsamda düşünülmesi gerekeceği-
Tapu işlemleri, kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olup tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan devletin kusursuz sorumluluğunun kabul edilmesinin gerekeceği; bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin, 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde zararlarının tazmini için adli yargıda dava açabilecekleri-