Tapu işlemleri kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK m. 1007 anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekeceği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin, MK.’nun 1007. maddesi gereğince, zararlarının tazmini için Hazine aleyhine, BK.’ nun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde adli yargıda dava açabilecekleri-
Tapu Sicil memurlarının sicilin hatalı tutulmasından sorumlu bulunacakları ilkesi yanında, sicilde yapılması gereken işlemi yapmamaları suretiyle ortaya çıkan olumsuz eylemlerin de aynı kapsamda değerlendirilmesi gerekeceği, bu nedenle davacının mülkiyet hakkını kaybetmesi dolayısıyla tazminat isteme hakkı bulunduğu-
Tapu Sicil Tüzüğünün 85. Maddesine dayalı davaların kural olarak kayıt maliki ya da mirasçıları tarafından açılması gerekir ise de; davalı idarenin Türk Medeni Kanununun 1025. ve 1007. maddeleri ile tapu Sicil Tüzüğünün 85. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan sorumlu olacağı, öte yandan TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen sorumluluğun kusursuz sorumluluk olup, bu madde kapsamında Hazinenin tazminat davasına muhatap ve tazminata mahkum olabileceği gözetildiğinde, eldeki davanın açılmasında ve sonuçlandırılmasında davacı idarenin hukuksal yararının bulunduğu-
Parsel kaydının ifrazı nedeniyle kapatılması gerekirken tapu sicil müdürlüğünün bu işlemi yapmaması devlet memurunun kusuru nedeniyle Hazinenin TMK.'nun 1007. maddesi anlamında sorumluluğunu gerektireceği-
Tapu Sicil memurlarının sicilin hatalı tutulmasından sorumlu bulunacakları ilkesi yanında, sicilde yapılması gereken işlemi yapmamaları suretiyle ortaya çıkan olumsuz eylemlerin de aynı kapsamda düşünülmesi gerekeceği-
Devlet tarafından verilen, doğru esasa ve geçerli kayda dayalı tapu ile sağlanan mülkiyet hakkına değer verileceği kuşkusuz olup; böyle bir yer, temel vasfı yani kamu malı olma niteliği değişmemekle birlikte, kişinin söz konusu tapuya dayalı hakkının korunması gerekeceği-
Davacı Hazine’nin, mahkeme kararında yer almayan taşınmaza ilişkin olarak hatalı işlem yapıldığını ileri sürerek, Türk Medeni Kanunu’nun 1025. ve 1007. maddelerine dayanarak eldeki davayı açtığı, her ne kadar tapu iptal ve tescil isteme hakkı kayıt maliki veya onun mirasçılarına ait ise de; Hazine’nin Türk Medeni Kanunu’nun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan sorumlu olup, eldeki davayı açmakta hukuki yararının da bulunduğu-