Davacı tarafından başlatılan icra takibinde, borçlunun taşınmazına haciz konulması istemiyle yazılan yazıya, Tapu Sicil Müdürlüğü’nce borçlunun taşınmazının bulunmadığından bahisle cevap verilmesi ve böylece haczin yapılamaması sonrasında, taşınmazın satıldığı gerekçesiyle uğranıldığı iddia edilen maddi zararın davalı idarelerden tazmini istemiyle açılan davanın, "İDARİ YARGI YERİNDE" çözümlenmesinin gerekeceği-
Arsa vasfındaki tapusu iptal edilen dava konusu taşınmazın, değerinin, tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunluluğu ve bu itibarla emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının, fiyat artış endeksleri uygulanmak suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle belirlenmesi gerekeceği -
Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle uğranılan maddi zararın TMK 'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemiyle açılan davada, zaman aşımı süresinin dolmadığı gözetilip, davacının gerçek zararının tespiti için, arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması suretiyle değer biçilmesi için mahallinde keşif yapılıp, alınacak bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması gerekeceği -
Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle uğranılan maddi zararın TMK' nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemiyle açılan davada, zaman aşımı süresinin dolmadığı gözetilip, davacının gerçek zararının tespiti yönünden, arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması suretiyle değer biçilmesi için mahallinde keşif yapılıp, alınacak bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması gerekeceği-
Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin bir davada, 10 yıllık zamanaşımı süresinin dikkate alınması gerekeceği-
Hazinenin TMK 1007. maddesi uyarınca tazminat sorumluluğundan bahsedebilmek için, davacının zararının tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanması gerektiği-
Tapu kaydının iptalinden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin davalarda; davanın tapunun iptaline ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren Borçlar Kanunu'nun 125. maddesinde (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi) öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmasının zorunlu olduğu-
Dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece kayıt maliki ve satışı yapan kişinin aynı olduğu kabul edilerek karar verilmişse de, bu konuda yeterli araştırma yapılmadığı gibi, sahtecilik yapılıp yapılmadığı üzerinde durulmadan oluşturulan kararın hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı, bu sorumluluğun kusursuz sorumluluk olduğu-
Davacı, işlemlerin sahte nüfus cüzdanı ve sahte vekâletname düzenlemek suretiyle gerçekleştirildiğini ileri sürüp, TMK.’ nun 1007.maddesine dayanarak eldeki davayı açmıştır. Herne kadar, tapu iptal ve tescil isteme hakkı kayıt maliki veya onun mirasçılarına ait ise de; Hazinenin anılan madde gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan sorumlu olması nedeniyle, eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu gözetilerek işin esası hakkında karar oluşturulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-