Borçlunun, alacaklının hakkında yaptığı takip tarihinde kesinleşmemiş olan -kira tesbitinden doğan- alacağının, borcundan takas ve mahsubunu isteyemeyeceği–
Tahliye kararından sonra kira paralarının kiralayan tarafından alınmış olmasının, «akdin yenilendiği»ni göstermeyeceği, borçlu - kiracının «akdin yenilenmediği»ni İİK. 33’de öngörülen şekilde ispat etmesi gerekeceği–
İştirak nafakasının, alacaklının ergin olmasına kadar devam edeceği–
Havalede, «nafaka borcuna mahsuben gönderildiği» belirtilmedikçe, gönderilen paranın nafaka borcundan mahsup edilemeyeceği–
Boşanma davası sırasında takdir olunan tedbir nafakasının, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar devam edeceği–
İlk takibinde, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmadan sadece belirli bir ay için nafaka alacağını istemiş olan alacaklının, önceki aylara ait nafaka alacağını almış sayılacağı–
Hükmedilen kıdem tazminatının «fesih tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte» tahsiline karar verilmiş olması halinde, «fesih tarihinden itibaren takip tarihine kadar ve takip tarihinden sonra geçen süre içinde», Merkez Bankasınca mevduata uygulanan kamu bankalarınca en yüksek faiz oranları tesbit edilerek (bilirkişilere hesaplattırılarak) kademeli faiz uygulanarak borçludan istenebilecek «alacak miktarı»nın hesaplanması gerekeceği–
İlâmda hükmolunan (takip konusu yapılan) «kıdem tazminatı» için ‘mevduata uygulanan en yüksek faiz’, «ihbar tazminatı» için ise ‘yasal faiz’in uygulanması gerektiği–
Takip konusu borç ihtirazı kayıt ileri sürülmeden icra dosyasından alındıktan sonra, takip tarihinden önceki döneme ilişkin işlemiş faizler için yeni bir takip yapılamayacağı–
Kira tesbit kararında «net» olduğuna dair bir açıklık bulunmaması halinde, tesbit edilen kiranın «bürüt» kira sayılacağı–