Takas ve mahsup iddiasının, takibin her safhasında -icra müdürlüğüne ya da icra mahkemesine bildirilebileceği–
Nafaka borçlusunun «nafaka alacaklısını yanına alarak baktığını, bu süre için nafaka borcundan kurtulduğunu» icra mahkemesine (tetkik merciine) bildirebileceği–
Ahlâki bir görevin yerine getirilmesi için yapılan ödemelerin, nafakaya mahsuben yapıldığı belirtilmedikçe, nafaka borcuna mahsup edilemeyeceği–
Birlikte yaşanılan sırada, (alacaklı) eşin banka hesabına yatırılan paranın, nafaka borcuna karşılık olarak yatırıldığının kabul edilemeyeceği–
Aynı ilâmdan doğan alacağın, takibi konusu borçla takası isteminin, duruşma açılarak incelenmesi gerekeceği–
«Takas def’i»nin, İİK. mad. 33’de öngörülen «itfa» niteliğinde olduğu–
İİK’nun 41. maddesinin göndermesiyle, İİK. 68/3 hükmü de ilamlı takiplerde uygulanabileceğinden, mirasbırakana ait -ilâma bağlı- bir alacak için takip edilmekte olan ve «terekenin borca batık olduğunu» ileri süren borçluya, bu hususta ilâm getirmesi için süre verilmesi gerekeceği–
İlâm niteliğindeki kooperatif alacak senetlerine dayanan takiplerde, borçlunun kooperatife yaptığı ödemeleri tesbit için alacaklı kooperatif kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılamayacağı–