Alacaklı vekilinin takip dosyasına yaptığı haricen tahsil bildirimindeki tarih ve miktarın muhasebe işlem fişi ile uyumlu olduğu anlaşıldığından borçlunun itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasını istemekte hukuki yararı bulunmadığının kabulü gerektiği-
Şikayete konu uyuşmazlığın değeri 50.041,94 TL olup temyiz inceleme sınırı 2022 yılı itibari ile 107.090,00 TL olduğundan temyize konu edilemeyeceği-
uyuşmazlık, hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğine yönelik olduğundan başvurunun 7 günlük şikayet süresine tâbi bulunduğu açık olup, bu sürenin ise icra emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, somut olayda, şikayetçiye hesap kat ihtarı tebligatı yapılmış olmakla, her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesinin tebligatın usulsüz olduğuna yönelik tespiti yerinde ise de, borçlu şirket tarafından en geç 01.10.2019 olan icra emri tebliğ tarihinde bu husustan haberdar olunduğu nazara alındığında, 01.11.2019 tarihinde yapılan şikayetin süresinde olmadığının anlaşıldığı-
Murisin ilâma bağlanmış bir borcu için takip yapıldığında, daha önce mirasın reddi kararı almış kişinin takibin iptali ve haczin kaldırılması işlemlerinin iptalini süresiz şikayet olarak ileri sürülebileceği- Bu başvurunun borca itiraz olarak nitelendirilmeyeceği-
Uyuşmazlık, hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğine yönelik olduğundan başvurunun 7 günlük şikayet süresine tâbi bulunduğu açık olup, bu sürenin ise icra emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, somut olayda, şikayetçiye hesap kat ihtarı tebligatı yapılmış olmakla, her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesinin tebligatın usulsüz olduğuna yönelik tespiti yerinde ise de, ipotekli taşınmaz maliki tarafından en geç 14.9.2019 olan icra emri tebliğ tarihinde bu husustan haberdar olunduğu nazara alındığında, 24.9.2019 tarihinde yapılan şikayetin süresinde olmadığının anlaşıldığı-
İİK'nun 150/1. maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde borçlunun ‘icra emri gönderilemeyeceği’ne ilişkin şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında yasal 7 günlük süreye tâbi olduğu- Öte yandan, İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33. maddesine göre icra emrine karşı itirazların 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu-
Şikayete konu takibin, 19.06.2021 Tarihli ve 31516 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7327 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına dair Kanunun 21.Maddesi ile 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 16.Maddesi'nin yürürlük tarihi olan 19.06.2021 tarihinden önce olmakla, anılan madde doğrultusunda takibin durdurulmasına karar verildiği- Anayasa Mahkemesi’nin 30.06.2022 tarih ve 2021/127 E.-2022/85 K. sayılı kararı ile; 7327 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına dair Kanunun 21.Maddesi ile 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 16.Maddesinin iptaline karar verdiği- Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için, bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerektiği- Görev, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda da usuli kazanılmış haktan söz edilemeyeceği-
İİK'nun 150/1. maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde borçlunun ‘hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiği gerekçesi ile icra emri gönderilemeyeceğine’ ilişkin şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbi olduğu- Öte yandan, İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33. maddesine göre icra emrine karşı itirazların 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu-
Alacaklının hesabına haricen yapılan kısmi ödemenin öncelikle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masraflarından düşürülmesi, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan indirilmesi ve her ödeme yapıldıkça bakiye alacağın bu suretle saptanması gerektiği-
Borcun alacaklı tarafından icra takibine veya itirazın iptali ya da alacak davasına konu edilmesi halinde borçlunun zamanaşımı itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde veya itirazın iptali ya da alacak davasında konu edilmesi halinde borçlunun zamanaşımı itirazını ödeme emrine itiraz süresi içerisinde veya ilk itiraz süresi içerisinde yapabileceğinden böyle bir durum söz konusu değilken açılan menfi tespit davasında borcun zamanaşımına uğradığının ileri sürülmesinde hukuki yarar bulunmadığı-