Takipten sonra işleyen faizin hesaplanması icra memurunun görevi olduğundan «faiz hesabında hata yapıldığına» yönelik itirazın icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerekeceği—
Haciz yapılan yerin, borçlunun takip talebinde gösterilen ve ödeme emrinin tebliğ edildiği adres olmayıp, üçüncü kişinin vergi levhasında gösterilen ve üçüncü kişilerin yetkili temsilcilerinin bulunduğu adres olması halinde, icra müdürünce 99. maddeye göre işlem yapılması gerekeceği–
Alacaklının sıra cetvelindeki sırasını belirleme bakımından, «haciz kararının alınmış olması»nın yeterli olmadığı, «haczin aracın trafik kaydına işlendiği tarihin» (ya da «aracın fiilen haciz edildiği tarihin») önem taşıdığı–
Ödeme emrini alan borçlunun «itiraz müddetinden vazgeçtiğini» bildirerek yaptırdığı haczin, haciz koyduran alacaklı dışındaki alacaklılara etkili olmayacağı «İİK. mad. 20» (Onlar bakımından, daha önce konulmuş olan bu haczin, «itiraz süresinden sonra konulmuş bir haciz» gibi sonuç doğuracağı–
«Fiili haciz» ile «trafik kaydına konulan haciz» arasında hukuki sonuçları bakımından bir fark bulunmadığı (her ikisinin de geçerli olup aynı sonuçları doğuracağı)–
Talimat icra dairesinin, haczi uygulayıp ileri sürülen istihkak iddialarını tutanağa geçirmekle yetinmeyip ayrıca, İİK. 99 uyarınca alacaklıya istihkak davası açmak üzere süre veremeyeceği - Haciz nedeniyle oluşan istihkak iddialarına karşı İİK. 97 ve 99. maddelerden hangisinin uygulanacağının tayin ve takdirinin, asıl takibin yapıldığı icra dairesinin görevi olduğu–