Kişisel hak niteliğinde olan satış vaadine dair hak tapu kaydına işlenmekle ayni etkinlik ve aleniyet kazandığından, beş yıl süre ile üçüncü kişilere karşı ileri sürülebileceği (Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmesinden sonraki tarihi taşıyan hacizlerin, şerh sahibi alıcıyı bağlamayacağı, bu nedenle satış vaadinin şerhinden sonra taşınmazı haciz ettiren alacaklıya, sıra cetvelinde, şerh sahibi alıcıdan sonra yer verilmesi gerekeceği- Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin tapuya şerh verilmesinden sonra konulan hacizlerin geçersiz olduğu)–
BK. 113/II (şimdi; TBK. mad. 131/II) uyarınca, işlemiş faizleri, ayrıca talep hakkını saklı tutmaksızın ana parasını alan alacaklının daha sonra bunlar için yeni bir takip yapamayacağı–
İhale konusu taşınır/taşınmaz üzerinde -aynı ile ilgili bir dava nedeniyle konulmuş olsa- ihtiyati tedbiri bulunan kişinin, -bu ihtiyati tedbir, o şeyin cebri icra yolu ile satışını da önlemek için konulmuş olmadıkça- ihalenin feshini isteyemeyeceği–
Borçlu kiracının borcundan dolayı kiracı aleyhine takip yapılması halinde, finansal kiralama konusu malların takip dışı bırakılmasını, icra memurunun kendiliğinden karar vererek sağlamaması halinde, bu konuda gerek «kiracı»nın ve gerekse «kiralayan»ın icra mahkemesine -yedi gün içinde- şikayet yoluyla başvurabileceği (ancak bu durumun kiralayanın doğrudan doğruya «istihkak davası» açmasına engel teşkil etmeyeceği)–
Üçüncü kişiler tarafından -İİK.na göre- haczedilen malların üzerine, paraya çevrilmeden (satılmadan) önce kamu alacağından dolayı -6183 sayılı kanun hükümlerine göre- haciz konulması halinde, kamu alacağının da önceki hacze katılacağı ve satış bedelinin üçüncü kişi ile kamu idaresi arasında garameten -alacakları oranında- paylaştırılacağı (6183 s. K. mad. 21/I)–
«Süresinden sonra yapılan itirazın geçersiz olduğuna ve takibi durdurmayacağı»na ilişkin şikayetin süresiz olarak yapılabileceği–
Borçlu tarafından bankaya verilen ve banka tarafından üzerinde rehin hakkı iddia edilen kambiyo senetlerinin bankaya İİK. 89’a göre haciz ihbarnamesi gönderilerek haczedilebileceği—
İlamın infaz edilecek kısmının, «hüküm bölümü» olduğu, bu bölümün aynen infazı gerektiği, icra mahkemesi hakiminin ilamın infaz edilecek kısmını yorum yoluyla belirleme yetkisinin bulunmadığı–
Temlikten sonra, temlik edenin borcundan dolayı uygulanan haczin, temlik olunan miktarı aşan kısım hakkında geçerli olacağı–
Aile hukukuna ilişkin ilamlar kesinleşmediğinden, boşanma ilamında yer alan ve onun eklentisi niteliğinde olan maddi/manevi tazminatların boşanma ilamı kesinleştikten sonra icraya konulabileceği, bu alacaklar için, ilamın kesinleşmesinden itibaren faiz istenebileceği–