İstihkak davası açmak üzere, alacaklı yerine üçüncü kişiye süre verilmesi halinde, icra müdürlüğünün bu kararını şikayet etmekte, üçüncü kişinin hukuki yararının bulunacağı–
İİK.nun 111. maddesinin 3. fıkrası gereğince, 4949 s. Kanunun yürürlüğe girmesinden önce borçlu ile alacaklının icra dairesinde yapacakları, borcun taksitlendirilmesine ilişkin sözleşmenin devamı süresince, aynı kanunun 106. maddesindeki satış istemeye ilişkin sürelerin işlemeyeceği, ancak ilk taksitlendirmeden sonra yapılacak yeni taksitlendirme sözleşmelerinin ise; «kanunun tayin edeceği süreleri değiştiren bütün sözleşmelerin geçersiz olduğunu» hükme bağlayan İİK.nun 20. maddesi hükmü karşısında geçersiz olup, bu takdirde satış istemeye ilişkin sürelerin işleyeceği–
İcra dosyasında, icra memuru tarafından takdir edilen vekalet ücretinin takip giderlerinden (İİK. mad. 138/III) olduğu ve diğer alacaklılara karşı bir önceliği bulunmadığı–
Değişik tarihlerde uygulanan ihtiyati hacizler arasında önce kesin hacze dönüşen ihtiyati haczin «ilk haciz» olarak kabul edileceği ve diğer ihtiyati hacizlerin bu hacize -İİK. 268’deki koşullar çerçevesinde- katılabileceği -İhtiyaten haczedilen bir mal, daha sonra bir başka alacaklı tarafından ihtiyaten haczedilir ve ikinci alacaklının haczi, diğer (birinci) alacaklınınkinden önce kesin hacize dönüşürse, bu alacaklının ilk hacze -ayni derecede- katılacağı (yani, paylaştırmanın garameten yapılacağı) aksi takdirde -ilk alacaklının ihtiyati haczinin daha önce kesin hacze dönüşmesi halinde- ikinci alacaklının ilk hacze katılamayacağı (ikinci sırada yer alacağı)—
Aynı tarihte uygulanan (yapılan) ihtiyati hacizlerin kesin hacze dönüşme tarihleri farklı olsa bile her iki dosyanın birbirlerinin haczine -İİK. 268 uyarınca- iştirak edeceği ve satış bedelinin garameten paylaştırılacağı–
Haciz tarihinden itibaren taşınırlarda bir yıl, taşınmazlarda ise iki yıl içinde satış istenmemesi halinde haciz düşeceğinden, bu süreler içinde haciz ettirdiği şeyin satışını istememiş olan alacaklıya sıra cetvelinde yer verilemeyeceği (Alacaklının alacağına sıra cetvelinde yer verilebilmesi için, haczinin düşmemiş olması gerektiği)–
Ödeme emrini alan borçlunun «itiraz müddetinden vazgeçtiğini» bildirerek yaptırdığı haczin, haciz koyduran alacaklı dışındaki alacaklılara etkili olmayacağı «İİK. mad. 20» (Onlar bakımından, daha önce konulmuş olan bu haczin, «itiraz süresinden sonra konulmuş bir haciz» gibi sonuç doğuracağı–
Gemi alacaklısının «kanuni rehin hakkı» doğmuş dahi olsa, -rehin hakkı mahkemede hasımlı olarak açılan dava sonucunda tesbit olunmadan- alacaklının genel haciz yolu ile alacağını takip konusu yapamayacağı–
Borçlunun, yüzüne karşı (huzurunda) uygulanan haciz tarihinde, takipten ve tebligattan haberdar olmuş sayılacağı–