Borçlu vekilinin ‘icra emrinin tebliği’ne yönelik şikayeti yanında esasa ilişkin itirazlarını da bildirmiş olması halinde, artık icra mahkemesince ‘icra emrinin iptaline’ karar verilmesini istemekle borçlunun hukuki yararının varlığından söz edilemeyeceği–
Şikayet niteliğindeki başvurular sonucunda bu istemin kabulü veya reddi halinde icra mahkemesince icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği–
“Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması” isteminin icra memurunun işlemine yönelik şikayet niteliğinde olduğu, taşınmaz maliki olan kişinin başka bir kişinin borcundan dolayı taşınmazı üzerine konan haczin kaldırılmasını “istihkak” prosedürüne göre talep etmesi gerekmeyeceği-
Borçlu yerine tebligatı alan kişinin, takipte ‘taraf sıfatı bulunmadığından yapılan tebligatın usulsüzlüğünü ileri süremeyeceği, çünkü ‘tebligatın usulsüzlüğü’ ve ‘tebliğ tarihinin düzeltilmesi’ ile ilgili başvuruları ancak tebligatın muhatabının ileri sürebileceği–
‘İlama aykırılıktan kaynaklanan şikayetin –‘ilama aykırı şekilde icra emri düzenlenmesi’, ‘takip tarihinden önce ilamın bozulmuş olması’, ‘işlemiş faizin ve mahkeme harç ve masraflarının ilam içeriğine uygun olmayarak talep edilmiş olması’, ‘aynı ilama dayalı olarak mükerrer takip yapılmış olması’ vb.- süreye bağlı olmadan her zaman yapılabileceği–
İİK.nun 89. maddesine göre gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamesinin yasada öngörülen şekil şartlarını taşımadığı iddiasının bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup bunların iptaline yönelik başvurunun süreye tabi olmadığı-
Mahkemelerin vermiş oldukları ihtiyati tedbir kararları “ilam niteliğinde olmadığından” bu karara dayanılarak borçluya “icra emri” gönderilerek ilamlı takip yapılamayacağı–
3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun 19/II. maddesi uyarınca ilgililerin "haczedilemezlik" ve "istihkak" prosedürü dışında "fuinansal kiralama konusu malların haciz veya iflas dışında bırakılması" isteminde de bulunabilecekleri -
İlamların infaz edilecek kısmının “hüküm bölümü olduğu”; hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, bu nedenle icra hakiminin, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı–