Ölü kişi hakkında takip yapılamayacağı gibi, bu şekilde başlatılan bir takibin mirasçılara da yöneltilemeyeceği– (Not: 6100 sayılı yeni HMK’ nun 124/4 maddesindeki “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” şeklindeki yeni düzenleme nedeniyle, bu kararlar önemini yitirmiştir…
Ölü kişi hakkında takip yapılamayacağı gibi, bu şekilde başlatılan bir takibin mirasçılara da yöneltilemeyeceği– (Not: 6100 sayılı yeni HMK’ nun 124/4 maddesindeki “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” şeklindeki yeni düzenleme nedeniyle, kararların bu kısmı önemini yitirmiştir…) Çek düzenlemek için açıkça yetki verdiği (ancak bono düzenlemeye yetki vermediği) görülmekle çeklerle ilgili olarak borçlunun tirazının reddine karar verilmesi gerektiği-
İİK. nun 96 vd. maddelerinde düzenlenmiş olan istihkak iddiasına ilişkin hükümlerin “taşınır mallar” için uygulanacağı, “taşınmaz” üzerine konulan haczin kaldırılması için icra mahkemesine yapılacak başvurunun “şikayet” niteliğinde olduğu ve “istihkak davası” na konu olamayacağı –Takip borçlusunun borcundan dolayı tapu sicilinde 3. kişi adına kayıtlı bulunan bir taşınmazın haczedilmesi halinde 3. kişinin süresiz şikayet yolu ile icra mahkemesinden, bu haczin kaldırılmasını isteyebileceği-
İcra müdürlüğünde verilmiş olan bir karardan daha sonra kendiliğinden dönülerek ilk kararın aksine olan ikinci bir karar verilmeyeceği; bu hususun şikayete konu edilmesi halinde hakim denetiminden geçerek sonuçta doğru olan kararın onaylanması halinde, icra müdürünün rücu kararının sonuca etkili olmayacağı–
İlamda açıkça avukat adına hükmedilmediği sürece, vekalet ücreti avukata ait olsa dahi taraflar lehine hükmedileceğinden, alacaklı vekilinin vekalet ücreti için kendi adına icra takibinde bulunamayacağı–
Borçlunun “örnek 7 ödeme emrini” aldıktan ve İİK. 62 uyarınca icra dairesine başvurarak borca, yetkiye faizi itiraz edip takibi durdurduktan sonra, ayrıca icra mahkemesince “şikayet”te bulunmasının fuzuli bir işlem olup, mahkemece bu şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği–
Alacağın temliki halinde, alacak hakkının, bunu devralan üçüncü kişiye geçeceği, alacağı devredenin alacak üzerinde tasarruf etme yetkisini kaybedeceği-
İlamların infaz edilecek kısmının “hüküm bölümü olduğu”; hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, bu nedenle icra hakiminin, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı–