Satış vaadi şerhinin tapu kaydına işlenmesinden sonra taşınmaz malikinin borcundan dolayı konulan haczin, 5 yıllık süre geçmeden lehine satış vaadinde bulunulmuş olan kişinin talebi üzerine kaldırılması gerekeceği–
Alacaklının duran takibin devamını sağlamasının, itirazın kendisine tebliğinden itibaren İİK’nun 68. maddesi gereğince icra mahkemesinden veya mahkemesinden alacağı olumlu karara bağlı olduğu-
Bir yıllık erteleme süresinin dolmasından sonra, mahkemece "erteleme süresinin uzatılması" konusunda yeni bir karar verilmemiş olması halinde, alacaklının takip işlemlerine devam etmesinde yasaya aykırılık bulunmayacağından, alacaklının ihtiyati haciz işlemlerine devam edebileceği ve borçluya İİK. 89'a göre "haciz ihbarnamesi" gönderebileceği–
Esasa ilişkin bölümü ile yargılama giderleri bir bütün olan menfi (olumsuz) tespit ilamının, esasa ilişkin bölümü kesinleşmeden hüküm kısmının diğer kalemlerinin infazı ve icra takibine konu olması mümkün olmadığından, somut olay yönünden ise alacaklı taraf bu gereğe uymaksızın kesimleşmemiş hükme dayanarak takibe giriştiğinden, İcra Mahkemesince şikayetin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Borçluya gönderilen örnek 163 ödeme emri İ.İ.K.nun 60.maddesinde belirtilen zorunlu unsurları ihtiva ettiği halde icra mahkemesince aksine düşüncelerle HUMK’nun 388.madde hükmüne de aykırı düşer biçimde gerekçesiz yazılı şekilde karar kurulamayacağı-
Aynı takip dosyasından “faiz farkı”nın talep edilemeyeceği-
‘Tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönündeki’ isteğin ‘şikayet’ niteliğinde olup İİK’nun 16/I maddesi gereğince ‘tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde’ icra mahkemesine başvurulması gerekeceği–
İcra dairelerinin icra işlerinde birinci derecede sorumlu oldukları yaptıkları işlemlerin bazılarında hiç takdir yetkisi bulunmadığı, takdir yetkisi tanınan hallerde takdir yetkisini kullanırken, ilgililerin menfaatlerini en iyi şekilde gözetmek zorunda oldukları ve yaptıkları işlemlerin yerindeliğinin denetiminin ancak şikayet yolu ile icra hakimliklerine ait yetki olduğu, icra müdürlüklerinin verdikleri karardan kendiliğinden dönerek yeni bir karar vermelerinin mümkün olmadığı–
Takipte taraf olmayan 3. kişinin “haczedilen taşınırın/taşınmazın kendisine ait olduğunu ve bunlar üzerine konulan haczin kaldırılması” doğrultusundaki talebinin istihkak davası niteliğinde olduğu; mahkemece davanın “şikayet” olarak nitelendirilmek suretiyle yanılgıya düşülüp işin esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu, HUMK. mad. 76 (şimdi; HMK. mad. 33) uyarınca hukuki nitelendirmenin hâkime ait olduğu-