Üçüncü kişi bakanlıktan İİK'nın 89/1 haciz ihbarnamesi ile istenmesi mümkün alacağın, hangi birimden ve hangi hukuki ilişkiden kaynaklandığının belirtilmesi gerekse de, verilecek yanıtın "tüm birimleri kapsaması" gerektiğine yönelik konulan kaydın geçersiz olduğu-
İlamlı takibe konu edilen takip dayanağı ipotek ve ipotek tesisi ve tescil istemi ile Tapu Müdürlüğü'nün onam şerhinden anılan ipoteğin kesin borç ipoteği (karz ipoteği) niteliğinde kurulmadığı; doğmuş ve doğacak borç için verilmiş limit ipoteği olup olmadığının açık olmadığı, bu durumda takip konusu yapılan alacağın varlığı ve muaccel olup olmadığı yargılamayı gerektireceğinden anılan takibin iptali yönünde hüküm tesisi gerekeceği-
Takip ehliyeti olmayanların, icra takiplerinde kanuni temsilcileri aracılığıyla temsil olunacağı, borçlunun takip tarihi itibariyle takip ehliyetini haiz olup olmadığının HMK'nun 266 ve devamı maddeleri uyarınca bilirkişi aracılığı ile tesbit edilerek karar verileceği-
İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (Joint Venture'nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti olmadığı- Adi ortaklığa karşı açılıp yürütülen icra takibinin adi ortaklığın tüzel kişiliğinin olmaması nedeni ile iptaline karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiasının ilama aykırılık şikayeti olduğu, bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebileceği-
Çocukla anne arasındaki şahsi ilişkinin tesisine yönelik ilamlar aile hukukundan kaynaklandığından kesinleşmeden icraya konulamayacağı- Her ne kadar kesinleşmeyen ilama dayalı olarak takip başlatılamaz ise de tedbir kararı ile başlayan takip dosyasından icra emri gönderildiğinden mahkemece, icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu, takip dosyasında borçlu, vekil ile temsil edilmekte olduğu halde, borçlu asile ödeme emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, borçlu asile gönderilen ödeme emrinin tebliği işlemi ile itiraz ve şikayetler yönünden yasal sürenin işlemeye başlamayacağı-
Şikayet dilekçesinde kabul anlamına gelebilecek olgular bulunduğu zaman taraflar duruşmaya çağrılarak, anılan dilekçenin “şikayetin kabulü” anlamına gelip gelmediği alacaklıya açıklattırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Hapis hakkına dayalı olarak başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe karşı alacak muaccel olmadığından bahisle hapis hakkının kullanılamayacağına ilişkin borçlunun iddiasının mahiyeti itibariyle şikayet değil, itiraz niteliğinde olduğu, takip şekline göre söz konusu itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerekeceği, icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itirazın hukuki sonuç doğurmayacağı-
Aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararlarının, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil edecekleri-