İcra Mahkemesine yapılan başvurunun, 5999 s. Yasa'nın, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 6. maddesi/son fıkrası gereğince haciz yapılamayacağından hacizlerin kaldırılmasına yönelik olup halen derdest olduğu, bu durumda bu başvuru ile dava konusu başvurunun farklı sebeplere dayandığı, derdestlik durumunun söz konusu olamayacağı o halde Mahkemece, haciz tarihi itibariyle uygulanması gerekli 5302 sayılı Kanun'un 7/son fıkrası uyarınca, haczedilen hesaplar üzerinde gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, proje karşılığı borçlanma yoluyla elde edilen gelir, vergi resim ve harç veya şartlı bağış olup olmadıkları ya da hesaplardaki paraların kamu hizmetinde fiilen kullanılıp kullanılmadığı belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Takibe dayanak ilam incelendeiğinde; taşınmazın aynının ihtilaflı olmadığı, davalıların mülkiyet iddiasının bulunmadığı, elatmanın önlenmesi nedeni ile tazminata hükmedildiği bu bakımdan takip konusu tazminat ilamının infazı için kesinleşmesinin gerekmediği-
İcra takibinin taraflarının da taraf ehliyetine sahip olmaları gerekeceği, murisi hakkında takibe başlanıp kendisi hakkında takibe devam edilen şikayetçinin, murisinin ehliyetsiz olduğuna yönelik şikayetinin, yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceğinden, her zaman (süresiz) şikayet yolu ile ileri sürülebileceği-
Üçüncü kişi bakanlıktan İİK'nın 89/1 haciz ihbarnamesi ile istenmesi mümkün alacağın, hangi birimden ve hangi hukuki ilişkiden kaynaklandığının belirtilmesi gerekse de, verilecek yanıtın "tüm birimleri kapsaması" gerektiğine yönelik konulan kaydın geçersiz olduğu-
Takip ehliyeti olmayanların, icra takiplerinde kanuni temsilcileri aracılığıyla temsil olunacağı, borçlunun takip tarihi itibariyle takip ehliyetini haiz olup olmadığının HMK'nun 266 ve devamı maddeleri uyarınca bilirkişi aracılığı ile tesbit edilerek karar verileceği-
İlamlı takibe konu edilen takip dayanağı ipotek ve ipotek tesisi ve tescil istemi ile Tapu Müdürlüğü'nün onam şerhinden anılan ipoteğin kesin borç ipoteği (karz ipoteği) niteliğinde kurulmadığı; doğmuş ve doğacak borç için verilmiş limit ipoteği olup olmadığının açık olmadığı, bu durumda takip konusu yapılan alacağın varlığı ve muaccel olup olmadığı yargılamayı gerektireceğinden anılan takibin iptali yönünde hüküm tesisi gerekeceği-
İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (Joint Venture'nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti olmadığı- Adi ortaklığa karşı açılıp yürütülen icra takibinin adi ortaklığın tüzel kişiliğinin olmaması nedeni ile iptaline karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiasının ilama aykırılık şikayeti olduğu, bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebileceği-
Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu, takip dosyasında borçlu, vekil ile temsil edilmekte olduğu halde, borçlu asile ödeme emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, borçlu asile gönderilen ödeme emrinin tebliği işlemi ile itiraz ve şikayetler yönünden yasal sürenin işlemeye başlamayacağı-
Çocukla anne arasındaki şahsi ilişkinin tesisine yönelik ilamlar aile hukukundan kaynaklandığından kesinleşmeden icraya konulamayacağı- Her ne kadar kesinleşmeyen ilama dayalı olarak takip başlatılamaz ise de tedbir kararı ile başlayan takip dosyasından icra emri gönderildiğinden mahkemece, icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği-