E. hükmü içermeyen “Tespite” ilişkin ilamların icra takibine konu edilemeyeceği, ancak, kesinleşmeleri halinde bu ilamlardaki vekalet ücreti ve yargılama giderine dayalı likit miktarların icra yolu ile infazının mümkün olduğu-
Her iki takibin dayanağı aynı ilam ve takiplerin tarafları da aynı olduğundan ilamın aynı İcra Müdürlüğü'nün dosyasında infaz edilebileceği-
İlamların infaz edilecek kısmı, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu-
Şikayet ve faize yönelik itirazlara ilişkin, olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
İlama aykırı olarak faiz talep edildiğine yönelik şikayetin, kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süreye tabi olmadığı-
Takibe dayanak ilam incelendiğinde hükmün 2 nolu bendinde “...birleşen Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/52 Esas ve 2010/292 Karar sayılı dosyası üzerinden açılan davanın reddine, davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı taraf yararına 1.500 TL maktu vekalet ücreti takdir edilmesine” karar verildiği ve şikayetçi borçlu aleyhine başka hükmün kurulmadığı, böylece şikayetçi borçlunun sadece 1.500 TL maktu vekalet ücretinden sorumlu olduğu, ancak bu miktar dışında mahkeme ilamında yer alan diğer taraflar aleyhine hükmedilen miktarlardan da sorumluymuş gibi icra emrinin düzenlendiği, mahkemece şikayetçi borçluya düşen miktar yönünden takibin devamını mümkün kılacak şekilde iptali gerekirken icra emrinin tamamının iptalinin isabetsiz olduğu-
Her dava ve şikayetin açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanacağı, borçlunun ilama aykırılık şikayetini ileri sürmesinde, takibin ve icra emrinin iptalini talep etmesinde, haklı çıkması halinde icranın iadesini isteyebileceğinden, hukuki yararı mevcut olduğuna göre, borcun icra takibinden sonra ödenmiş olmasının yapılan şikayetin esasının incelenmesine engel olmadığı-
İlama uygun olarak ticari kredi oranlarını geçmemek üzere avans faiz oranları üzerinden hesaplama yapılmış ise de, hesaplamada yılı içeren dönem Yargıtay uygulamasına göre 365 gün olması gerekeceği-
Borçlular vekilinin, ilamda aparman yönetimine borcun ödenmesi hüküm altına alınmasına rağmen, yönetici tarafından takip yapılmasının usulsüz olduğuna yönelik şikayeti ilama aykırılık şikayeti olup süresiz olarak incelenmesi gerekeceği-
Borçlu aleyhine yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takipte, borçlu adına eşinin vekili tarafından icra takibine itiraz edildiği, itiraz dilekçesinde vasi tayini davasının açıldığının belirtildiği, takibe borçlunun tam ehliyetsiz olması, tesis edilen ipoteğin geçersiz olduğu sebepleriyle itiraz edildiğinin bildirildiği, daha sonra vasi tayinine ilişkin Sivas 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen kararın da dosyaya ibraz edildiği, İcra Müdürlüğü'nce süre verilerek tamamlatılması mümkün olan vasi tayinine ilişkin ilamın ibraz edilmediğinden bahisle İcra Müdürlüğü'nce mevcut itirazın reddine dair verilen 23.12.2011 tarihli kararda isabet bulunmadığı, bu durumda şikayetin kabulü ve 23.12.20011 tarihli İcra Müdürlüğü kararının iptaline karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-