Alacaklının genel haciz yolu ile başlattığı takipte borçlu olarak gösterilen gazetenin tüzel kişiliği olup olmadığına yönelik taraf ehliyetine şikayetin kamu düzenine ilişkin olup süresiz olarak ileri sürülebileceği ve mahkemece re’sen nazara alınmasının gerekeceği-
İpotek akit tablosunun 13 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddelerine göre ipotek verenin ipotek resmi senedindeki adresi bilinen en son adresi olduğu- Hesap kat ihtarının bu adres dışında ipotek verenin başka bir adresine de tebliğ edilmesi anılan adresin bilinen en son adres olma olgusunu değiştirmeyeceği-
Takip dayanağı ilamda borçlunun vekili olduğu halde takip talebi ve icra emrinde belirtilmediğinden icra emrinin borçluya tebliğ edildiği bu durumda icra emri ya da icra emrinin asile tebliğ işleminin usulsüz olmadığı, vekile de icra emrinin tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusu olduğu-
Tapu iptal ve  tescili  taraflar arasındaki bu sözleşmenin sonucu olacağından ilamın takibe konulması için kesinleşmesinin gerekmeyeceği; bu nedenle ilamda ayrıca  faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmadığından  karar tarihinden itibaren takip tarihine kadar faiz istenebileceği ve  alacaklının da anılan kurala göre icra emrinde ilam karar tarihinden itibaren faiz istediği belirlenmekle şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü, icra mahkemesi önüne getirmesi gerekli olup, bu durumda, usulsüz tebliğ şikayeti, 7 günlük süreden sonra yapılmış olmakla icra emri tebliğ işleminin kesinleştiği, bu durumda Mahkemece, usulsüz tebliğ ve diğer şikayetlerin süre aşımından reddinin gerekeceği-
İcra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içinde icra mahkemesine başvurulabilineceği-
Mahkemece talebin memur işlemini şikayet niteliğinde olduğu gözetilerek takip talebinde borçlu olarak gösterilen ... A,Ş. ile kendisine tebligat yapılan ...Ltd. Şti'nin aynı şirket olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İcra müdürünün belirlediği taşınırın değerinin taraflarca şikayet konusu edilmesi halinde, İcra Mahkemesi'ne denetleme yetkisi tanıdığının, bu denetlemenin de icra hakimi tarafından uzman bilirkişiden yardım alınmak suretiyle gerçekleştirileceği- Mahkemece ilamda yenisi ile değiştirilmesine karar verilen dava konusu ayıplı aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgeler taraflardan temin edilerek aracın değerinin bu verilere göre bilirkişi aracılığı ile gerektiğinde ek rapor alınarak belirlenmesi ile sonuca gidilmesi gerektiği-
Takip konusu ilam tüm hükümleri yönünden tehiri icra talepli olarak temyiz edilmiş olsa da; borçlunun talebi ve dosyaya sunulan teminat mektubu miktarı ilamın ve icra emrinin sadece yargılama gideri ile vekalet ücreti kısmına ilişkin olup, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nce verilen icranın geri bırakılması kararı da anılan alacaklarla sınırlı tutulmuş olduğundan borçluya gönderilen şikayete konu muhtıranın icranın geri bırakılması kapsamında olmadığı, bu nedenle Mahkemece, bu yöne değinen şikayetin reddi ile borçlunun diğer şikayetlerinin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle muhtıranın iptalinin doğru olmadığı-
Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyetinin de olmadığı- Alacaklı olarak gösterilen adi ortaklığın taraf ehliyetinin bulunmaması nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiği- Taraf ehliyeti ile ilgili olan hususun kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğu ve mahkemece re’sen nazara alınmasının gerekeceği-