Şikayet konusu işlemin esas İcra Dairesi olan İstanbul 35. İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyasına ilişkin olması nedeniyle inceleme görevinin bu İcra Dairesi'nin bağlı olduğu İcra Mahkemesi'ne ait olması gerekeceği-
"Kredi kartı sözleşmesi" kapsamında alındığı iddia edilen limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip, borçlulara İİK'nun 150/ı. maddesi kapsamında icra emri gönderilemeyeceği, alacağın varlığı ve miktarı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından, bu yöne ilişkin şikayetin ilamlı icra takibine aykırılık içinde ve süresiz olduğunun kabulü gerekeceği-
Tarafın bilinen son adresine tebligat çıkarılmadan mernis adresine tebligat yapılmasının tebliği usulsüz hale getireceği-
Her ne kadar şikayet dilekçesinde gecikmiş itirazdan da söz edilmekte ise de; İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazın kabulünün öncelikle usulüne uygun tebligat yapılmış olmasını gerektireceği, 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi (mülga 1086 sayılı HUMK'nun 76. maddesi) uyarınca olayları bildirmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ve uygulanması gerekli kanun hükmünü de saptayıp, çekişmeyi gidermek hakime ait olduğundan ve özellikle borçlu vekilinin 10.01.2013 tarihli beyanından başvurunun, usulsüz tebliğ şikayeti olarak kabulünün gerekeceği, mahkeme kararında bu nitelemenin yanında gecikmiş itirazın kabulü şeklinde de hüküm kurulmuş ise de; bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Lehine nafakaya hükmedilen çocuklar yönünden borçlunun nafaka ödemekle sorumlu tutulabilmesi için çocukların alacaklı yanında bulunması gerektiği-
Dayanak belge örneklerinin ödeme emrine eklenmemesi şikayetinde; mahkemece, sadece, ödeme emri tebliğ işleminin iptali ile yetinilmesi gerekirken, ödeme emrinin iptaline karar verilmiş olması hükmün bozulmasını gerektirir ise de; bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Dosya borcunun şikayet tarihinden sonra ödenmiş olmasının işin esasına girilmesine engel olmayacağı-
Takip dayanağı uzlaşma tutanağının ilam hükmünde olduğu, içeriğinde kararlaştırılan cezai şart ve bileşik faize ilişkin kısımlarının hukuk kurallarına aykırılığı nedeniyle yok sayılması talebinin de İcra Mahkemesi'nde tartışılamayacağı nazara alınarak, hükmün onanmasına karar verilmesi yerine bozulduğu görülmekle, alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulünün gerekeceği-
İlamda hüküm altına alınan yargı gideri ve vekalet ücreti talebi yönünden ilamın kesinleşmesine gerek yok ise de, projeye aykırılığın giderilmesi yönünden ilamın kesinleşmesinden itibaren 6 aylık süre verildiği halde, bu hükme riayet edilmeden, infazının istenmesi açıkça ilama aykırılık teşkil ettiği ve süresiz şikayete tabi olduğundan, takibin ve icra emrinin eski hale getirilme talebi yönünden iptaline karar verilmesi ile yetinilmek gerekirken, tümden iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İlamda şikayet başvurusunda bulunan taraf aleyhine hüküm kurulmadığı nazara alınarak, istemin kabulü ile takibin bu borçlu yönünden iptaline karar verilmesi gerektiği-