Haczedilen menkullerin ipotek kapsamında kaldığına ve taşınmazdan ayrı haczedilemeyeceğine ilişkin şikayetin, süreye tabi olmadığı, şikayetin taşınmaz üzerinde lehine ipotek tesis edilen alacaklı veya mahcuzların mülkiyetine sahip bulunan malik tarafından icra mahkemesi ileri sürülmesi gerektiği-
Haciz ihbarnamesi gönderilen şirket ortağı, borçlu şirket yönünden üçüncü kişi sayılamayacağından, gönderilen haciz ihbarnamesinin bir hukuki sonuç doğurmayacağı ve bu hususun süresiz şikayet konusu yapılabileceği-
"İcra Dairesi'nce haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir” hükmü gereğince, öncelikle İcra Dairesince bu işlemin yerine getirilmesi, 10 gün içinde mal beyanında bulunulmaması veya gösterilen malların alacağı karşılamaması halinde ise diğer mallar üzerinde haciz uygulanması talebinin yerine getirileceği-
Borçlunun, fiili haciz sırasında bizzat bulunup ödeme taahhüdü vermesiyle en geç bu tarih itibariyle usulsüz tebligata muttali olduğu kabul edileceğinden; bu tarihle şikayetin yapıldığı tarih arasındaki sürenin yedi günden fazla olması halinde yapılan şikayetin süre aşımından reddinin gerekeceği-
Üçüncü kişi finansal kiralama şirketinin haciz işlemini öğrenmiş bulunduğu dosya kapsamıyla sabit olup; belirtilen öğrenme tarihine göre icra mahkemesine yapılan başvurunun yedi günlük süreden sonra olduğu, üçüncü kişinin icra müdürlüğüne haczin kaldırılması yönünde talepte bulunması ve icra müdürlüğünce bu konuda işlem tesis edilmesinin haczedilmezlik şikayeti bakımından yeni bir hak bahşetmeyeceği-
Alacaklı olarak takibine devam edilen alacağın aynı zamanda borçlusu olma durumunda aynı takipte borçlu sıfatını taşıyan şahsın rücu belgesine dayalı alacağının miktarı ve tahsili yargılamayı gerektirdiğinden bu belgeye dayanarak alacaklı sıfatı ile aynı takibe devam edilemeyeceği- Borcun kısmen ödenmesinin takip dosyasını kısmen infaz etmiş sayacağı-
İhale usulsüz kesinleştirilmiş olsa bile, ihalenin kesinleşmesinden sonra tapuya tescil işlemi yapıldığında, tapunun iptali sonucunu doğurur nitelikteki tescil yazısının icra mahkemesince iptaline karar verilemeyeceğinden, somut olayda ileri sürülen iddiaların, genel hukuk mahkemesinde açılacak tapu-iptal ve tescil davalarında tartışılması gereken hususlar olmakla icra mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Somut olayda yabancılık unsuru yer aldığından, mahkemece, alacaklının teminat muafiyetinin bulunup bulunmadığı hususunda hükme dayanak oluşturacak nitelikte herhangi bir araştırma yapılmadığı, takip alacaklısı şikayetçinin teminattan muaf olup olmadığının Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'nden sorularak alınacak yazı cevabına ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği -
Takip talebinde borçlu gösterilmeyen ve takip talebinde borçlu olarak gösterilen kişiler ile de aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunmayan, şikayetçinin sonradan takibe dahil edilemeyeceği- İcra müdürünün bu zorunluluğa aykırı işlemlerinin, bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olduğundan, süresiz şikayet konusu olduğu-
Finansal kiralama sözleşmesi süresince mallar, şikayetçi finansal kiralama şirketine ait olduğundan, borçlunun sözleşmeye konu mallar üzerine haciz koyması veya sözleşmede taraf olmasından doğan tüm hakları için ihtiyaten haczin mümkün olmadığı- Opsiyon hakkı, haciz tarihinde henüz doğmamış bir hak olup, bu hakkının doğup doğmayacağı, doğması halinde ise borçlunun bu hakkı kullanıp kullanmayacağı belli olmadığından, bu hakkın haczedilmesi veya bu konuda şerh verilmesinin de alacaklıya bir hak sağlamayacağı-