İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haczin yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı olduğu-
Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmamakla birlikte ilamda davalı olarak ''......'' adi ortaklığı şeklinde gösterildiği- Takibin adi ortaklık hakkında başlatılmasının ilama uygun olduğu- Her bir ortağı ayrı ayrı icra emri tebliğ suretiyle takibin devamının da mümkün olduğu-
Şikayetçinin taşınmazın satın alındığı tarih itibariyle icra takibinde ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinde herhangi bir taraf sıfatı bulunmadığı anlaşıldığından, bu taşınmaz üzerine alacaklı tarafından takip borçlusunun borcu sebebi ile  haciz konulmasının isabetsiz olduğu-
İpotek veren şikayetçi hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, ancak İİK'nun 149/b. maddesine göre aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunan asıl borçluya takibin yöneltilmediğinden, bu eksikliğin İİK.nun 16/2. maddesi gereğince takibin her aşamasında ve süresiz olarak şikayet yoluyla ileri sürülebileceği-
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılacağı; aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişilerin herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde ancak o zaman, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birisine yapılacağı-
Adi ortaklıklarda, ortaklardan birinin kişisel borçlarından dolayı hakkında takip yapılması halinde, adi ortaklığın istihkakına haciz konulamayacağı-
Borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engelleyeceği-
Tazmin edilmeyen teminat mektuplarıyla ilgili alacaklı bankanın genel haciz yolu ile takip yapma hakkının olmadığı, teminat mektubunun banka tarafından tazmin edilmesi sonrasında, tazmin edilen alacak yönünden ilamsız takip konusu yapılabileceği, bu konudaki şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı Yasanın 16/l. maddesi gereğince bu şikayetini işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekeceği-
6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddesinin son fıkrası, "İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesinin isteneceği ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanacağı, on gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işleminin alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetini aksatacak şekilde yapılamayacağı"-