Satış bedelinin, taşınmazın en az muhammen bedeli kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabul edildiği, işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği; ihalenin feshi isteminin zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddi gerektiğinden, aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Mahkemece, duruşmada davalı vekiline HMK'nun 124/3-4. maddeleri gereğince borçlu tarafı düzeltip adına ödeme emri çıkarması için iki hafta kesin süre verilmiş ise de; davalı vekili takip talebinde taraf değişikliği yapmaksızın sadece adi ortaklığı oluşturan şirketler adına ödeme emri çıkartılmasının talep ettiğinden mahkeme ara kararının süresi içerisinde yerine getirilmediğinin anlaşıldığı, mahkemece, takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Taşınır rehni bulunmadığı halde, taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatılması durumunda, borçlunun İİK'nun 16. maddesine dayalı olarak şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmasının mümkün olduğu-
Boşanma davasında verilen tedbir nafakasının, dava sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar devam edeceği-
Takipte 3.kişi konumunda olan şikayetçi rehin alacaklısının icra mahkemesine başvurusunda, "yediemin ücreti alacağının fazla talep etmesi" üzerine, mahkemece "icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılması gerektiğine" karar verilmesi gerekeceği-
"Taşkın haciz" şikayeti hakkında icra mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu- Her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, yapılan son haciz yönünden yedi günlük sürede yapılan haczedilmezlik şikayetinin süresinde olduğu-
İİK'nun 58/3 ve 61/1. maddelerine aykırılık nedeniyle ödeme emrine yönelik şikayetin aynı kanunun 16/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliği üzerine yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekeceği-
Şikayete konu takipte, borçlu olarak adi ortaklığı oluşturan şirketler yanında ayrıca adi ortaklığın gösterildiği anlaşıldığından, adi ortaklığın tüzel kişiliği ve dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmadığından adi ortaklık hakkında yapılan takibin hukuken geçerliliğinin bulunmadığı-
Taşınmaz haczinin geçerliliği ve tamamlanması için tapuya tescilini öngören bir zorunluluk bulunmadığı- borçlunun içinde haciz kararı ve haciz müzekkeresi bulunan takip dosya fotokopisini alarak 16.10.2014 tarihinde taşınmazına haciz konduğunu öğrendiği halde İİK'nun 16.maddesi uyarınca yedi günlük şikayet süresini geçirdikten sonra 05.11.2014 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunup şikayetin süreden reddinin gerektiği-
İhtiyati tedbir kararına aykırı olarak icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmesi halinde, icra müdürlüğünce paranın alacaklıdan geri istenerek, icra kasasında muhafaza edilmesi yönünde işlem tesis edilmesine karar verilmesi gerektiği-