Bozma ilanına uyularak verilen karara istinaden; dava konusu ipoteğin, ipotek verenin bankadan kullandığı ve kullanacağı kredilerin teminatı olarak verildiğinin anlaşıldığı, sözleşmede açıklık bulunmadığı kabul edilse bile bu durumda yorumun sözleşmeyi düzenleyenin aleyhine yapılması gerektiği, dolayısıyla bu ifade, ipoteğin, ipotek verenin üçüncü kişilere kefaletinden kaynaklanan borçlarının da teminatı olarak verildiği şeklinde yorumlanamayacağı, bu ilkeler ışığında banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak davalı bankanın ipoteğe bağlı alacağı olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen, banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmadan hüküm kurulduğu, bankacılık konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla yerinde inceleme yaptırılarak davacının lehine ipotek verdiği dava dışı kişinin bankadan kullandığı krediler ile ilgili herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığı araştırılarak alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
TMK'nin 862. maddesine göre rehin, taşınmazı bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kıldığından, ipotek akit tablosunda yazılı olmasa bile ipotekli taşınmazın eklentisi niteliğindeki menkullerin taşınmazdan ayrı olarak haczedilip satılamayacağı-
Mütemmim cüz niteliğindeki şeylerin, taşınmazdan ayrı haczedilemeyeceği- Bu konudaki şikayetin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak yapılabileceği-
İİK. mad. 83/c uyarınca, taşınmaz rehninin mevcudiyeti halinde eklenti niteliğindeki menkuller taşınmazdan ayrı olarak haczedilemeceği- Makinelerin, ipotek kapsamında olup olmadığının tespiti için ipotek akit tablosunda yazılı olup olmamaları sonuca etkili olmadığı, niteliği itibariyle de makinelerin eklenti vasfında olmaları gerektiği-  Mahkemece, mahcuz makinelerin eklenti olup olmadığı konusunda yeniden denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, mahcuzların mütemmim cüz veya teferruat kapsamında olup olmadığının tespit edilmediği, gerekçesi belirtilmeden ana taşınmazdan ayrılmasının mümkün olmadığı yönündeki denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Hacizli gayrimenkullerin ipotek kapsamında gayrimenkullerin mütemmim cüzü olması nedeniyle sıra cetveline ilişkin şikayette, haczedilen menkullerin ipotek akit tablosunda yazılı olmadığı sabitse de bu menkullerin mütemmim cüz veya eklenti olup olmadığı belirlenmediğinden, mahkemece elektrik mühendisi bilirkişinin de bulunduğu yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak şikayete konu 32 adet güneş paneli ve merkezi sisteminin eklenti veya mütemmim cüz vasfının tam olarak belirlenmesi gerektiği-
Teferruat niteliğinde olduğu anlaşılan mahcuzlar rehin kapsamında kaldığından, ipotek akit tablosunda yazılı olmasalar da İİK. mad. 83/c uyarınca taşınmazdan ayrı haczedilemeyecekleri- Taşınmaz rehninin kapsamı içinde teferruat (eklenti) üzerinde hak sahibi olan 3. kişilerin bu hakları korunması gerektiğinden, üçüncü kişi bankanın haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı olduğu kabul edilerek, mahkemece, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Mütemmim cüz niteliğindeki şeylerin, bütünden ayrı haczedilemeyeceği- Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebileceği-
Taşınmaz üzerinde ipotek bulunmasa da, TMK. mad. 684/1 uyarınca; bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da (mütemmim cüzüne de) malik olduğundan, bütünleyici parçanın (mütemmim cüzün) taşınmazdan ayrı olarak haczedilemeyeceği- İcranın geri bırakılmasına ilişkin mahkeme kararı bulunduğundan ve dolayısıyla hacizlerin kendiliğinden kalktığından bahisle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmişse de, bu karar şikayetin esasının incelenmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş olup, mahkemece bozma ilamına uyularak yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu verilen raporda; şikayete konu trafoların, taşınmazın mütemmim cüzü niteliğinde olduğu bildirildiğinden, mahkemece, İİK'nun 83/c ve TMK'nun 684/1. maddeleri gereğince, mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
TMK. mad. 686 uyarınca, teferruat niteliğinde olduğu anlaşılan mahcuzlar rehin kapsamında kaldığından, ipotek akit tablosunda yazılı olmasalar da, bunların İİK. mad. 83/c uyarınca taşınmazdan ayrı haczedilemeyecekleri-