"İkinci haciz ihbarnamesine yapılan itirazın geçerli olması nedeniyle, üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderilemeyeceği" ileri sürerek, "üçüncü haciz ihbarnamesinin iptali" talebiyle yapılan başvuru, bir hakkın yerine getirilmemesi (İİK. mad. 16/2) ile ilgili olduğundan süresiz olarak şikayete konu edilebileceği-
Şirket hakkında yapılan icra takibi nedeniyle şirket ortağına -İİK. mad. 89 uyarınca- haciz ihbarnamesi gönderilebileceği-
1. haciz ihbarnamesine yasal süresi içinde itiraz etmiş olmakla üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş bir alacak bulunmadığından, kendisine 2. haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği, buna rağmen tebliğe çıkartılan 2 ve 3 haciz ihbarnamelerinin iptali istemi, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup İİK. mad. 16/2 uyarınca süresiz şikayete olarak şikayete konu edilebileceği-
Anonim şirket çıplak pay haczinin şirkete tebliğ edilecek bir haciz müzekkeresi ile olabileceği gibi İİK.'nun 89. maddesi hükmü uyarınca şirkete tebliğ edilecek bir haciz ihbarnamesi ile de olabileceği-
İcra takibinin 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılmış olması halinde; 5393 sayılı Kanunun 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediye'den borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir” hükmü gereğince öncelikle İcra Dairesi'nce bu işlemin yerine getirilmesi, 10 gün içinde mal beyanında bulunulmaması halinde ise diğer mallar üzerinde haciz uygulanması talebinin, yerine getirileceğinin, icra takibinin 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden önce olması halinde ise; 6552 sayılı Yasa ile 15/son maddesine eklenen yukarıdaki fıkra hükmünün uygulanamayacağının kabulü gerekeceği-
3. kişinin, borçluya ait bir mal veya hakkın haczedilemeyeceğini ileri sürerek, 89/1 ihbarnamesine dayalı haczin kaldırılması ve ihbarnamenin iptali istemi ile şikayet yapamayacağı-
Konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarar olan davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısının ispat etmesi gerektiği; üçüncü kişi beyanının aksinin, İİK. mad. 68' de sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebileceği- Deliller, ticari defterler ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, ihbarnamenin tebliğ tarihi itibariyle, borçlunun, 3. kişiden istenebilir, kesin nitelikte bir alacağının mevcut olup olmadığının genel hükümler çerçevesinde belirlenmesi gerektiği-
Doğmuş ve doğacak alacakların haczi için İİK'nun 89/1 gereğince haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişinin “....Söz konusu firmanın dosyanız üzerinden takip edilen borcu, idaremiz nezdinde yüklenicisi olduğu iş ile ilgili istihkak alacaklarından ödenmek üzere, idaremiz nezdinde takibe konan ilamlı ve ilamsız müzekkerelerin idaremize intikal tarihi dikkate alınarak düzenlenen takipli borçlar sıralama tablosuna alınmıştır” şeklinde verdiği cevaptan, İİK'nun 89/1. maddesine göre düzenlenmiş haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle, üçüncü kişide doğmuş bir alacak bulunmadığından, İİK'nun 106. maddesinde belirtilen 6 aylık yasal sürenin işlemeye başlamayacağının kabulü gerektiği-
6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davası-
Şirket ortaklarının, şirkete karşı üçüncü kişi sayılacakları ve kendilerine şirketin borçlarından dolayı haciz ihbarnamesi (İİK. mad. 89) gönderilebileceği-